 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/489
Karar No : 1996/594
Tarih : 18.09.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Sakarya İş Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 15.06.1995 gün ve 1994/393 E. 1995/1232 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 26.2.1996 gün ve 1995/26332, 1996/2570 sayılı ilamı ile; (... Taraflar arasında düzenlenmiş bulunan iş sözleşmesine göre "kurucu veya öğretmen" sözleşmeyi yenilemek istemedikleri takdirde sözleşme süresinin bitiminden en geç bir ay önce taraflara yazılı olarak bildirmek mecburiyetindedirler. Aksi halde, sözleşme kendiliğinden yenilenmiş olur. Bu hüküm karşısında sözleşmenin taraflar arasında yenilenmiş bulunduğunun kabulü gerekir. Zira, sözleşme süresinin bitiminden önce davalı işveren sözleşmenin yenilenmeyeceğini bildirmiş değildir. Her ne kadar çalışma koşulları başlıklı sözleşmenin ekini oluşturan belgede "işin bitim tarihi 30 Haziran 1994 günü ayrıca yazılı ihbara gerek kalmadan sözleşme hükümsüz olacaktır" şeklinde bir açıklamaya yer verilmiş ise de, aynı sözleşmede birbiriyle çelişkili kurallara yer verildiği takdirde davacı yararına olan kuralın dikkate alınması, iş hukukunun işçiyi koruyucu temel ilkesi gereğidir.
Özellikle, belirtmek gerekir ki, belirli süreli sözleşmelerde sözleşmenin kendiliğinden sona ermesi durumunda kıdem tazminatının hüküm altına alınması doğru değildir. Çünkü böyle bir durumda sözleşme sürenin bitimi ile sona ermektedir ki, bu fesih şekil kıdem tazminatına hak kazandıran hallerden değildir. ancak somut olayda olduğu gibi sözleşme davalı işverenin sesini çıkarmaması sonucu yenilenmiş ve yenilenmeden sonra davacı işçinin işine son verilmiş ise sonuç değişir ve böyle bir durumda iş akdi feshedilen işçi kıdem tazminatına hak kazanır. Dairemizin Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenmiş olan uygulanması bu doğrultudadır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden : Davacı vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı veklinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 18.09.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.