 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/469
Karar No : 1996/611
Tarih : 18.09.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 15. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 6.6.1995 gün ve 1993/1382 E. 1995/640 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 25.9.1995 gün ve 1995/8227-8571 sayılı ilamı ile (... Dava akte aykırılık fuzuli işgal ve konut ihtiyacı nedeniyle tahliye istemne ilişkindir. Davacı son oturumda davasını akde aykırılığa hasretmiş mahkeme akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesine karar vermiştir.
1. Dava kapsamına, toplanan delillere hükmün dayandığı gerekçelere ve sözleşemeye aykırı olarak kiralananın devredildiğne göre fuzuli şagil T. G.'nin temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalı S.O.'nun temyiz itirazına gelince; 6570 sayılı yasanın kapsamına giren yerler için bu yasanın 12. maddesi uyarınca akte aykırılıktan kiracı veya fuzuli şagil hakkında birlikte veya bunlardan istenen hakkında müstakilen tahliye davası açılabilir. Aralarında zorunlu dava arkadaşlığı olmadığı için er ikisi için birlikte dava açma mecburiyeti yoktur. Kiracı için açılacak davada daha önce kiracıya süreli ihtar tebliğ edilerek kiralamanın akte uygun hale getirilmesinin istenmesi ve bunun neticesiz kalması şarttır. Fuzuli şagil hakkında açılacak davada böyle bir ihtar tebliği gereği yoktur.
Olayımızda; Davacı, davalı S.O.'nun sözleşmeye aykırı olarak kiralananı diğer davalıya devrettiğinden bahisle, davalı S.'nin akde aykırılıktan tahliyesini istemiş ise de, yukarıda belirtildiği şekilde kiracı aleyhine bu nedenle tahliye kararı verilebilmesi için süreli ihtarın gönderilmesi ve bunun neticesiz kalması icabeder. Adı geçen davalıya böyle bir ihtar keşide edilmediğine göre davalı S.O. hakkında açılan davanın reddine karar vermek gerekirken bu davalı hakkında davanın da kabulü doğru olmadığından hükmün bu kısmının bozulması gerekir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden, yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davalı vekili.
Hukuk Genel Kurulu Kararı
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı, iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'un 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 18.9.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.