 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/452
Karar No : 1996/605
Tarih : 18.09.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 7.4.1995 gün ve 1994/339 E. 1995/263 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 7.3.1995 gün ve 1995/4889-5679 sayılı ilamı ile; (... Davacı vekili, muhtelif yaş sebze ve meyveden oluşan ihraç emtiasının Avusturya'ya taşınması konusunda müvekkili ile davalı arasında anlaşma yapıldığını, ancak yükü taşıyan aracın Romanya'da kaza yapması nedeniyle emtianın gönderilene ulaştırılmadığını, kaza üzerine müvekkili ile temasa geçen davalının, taşıyan araçtaki yükün Romanya'da değerlendirilmesi için müvekkilinden teyid istediği ve müteaddit yazılarla da uğranılan zararın tazminini taahhüt ettiğini buna rağmen bugüne kadar bir ödemede bulunulmadığını ileri sürerek, yük bedeli (80.104) Avusturya Şilini karşılığını (228.526.300) liranın reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın TTK'nun 767/1. maddesinde öngörülen bir yıllık zamanaşımına uğradığını savunmuştur.
Mahkeme'ce; iddia, savunma, mübrez belgeler ve bilirkişiler kurulu raporuna dayanılarak, davanın bir yıllık süre içerisinde açılmadığı, davacıya zararı temin taahhüdünde bulunan davalının başlangıçta davacıyı oyalama amacı güttüğü kabul edilse bile, en son Nisan 1993 ayında 45-60 gün içinde ödemede bulunacağını bildiren davacının bu sözünde durmaması üzerine davacı tarafından ağustos ayında ihtarname gönderilerek süre verildiği, bu ihtardan sonra davalının herhangi bir ödeme taahhüdünde bulunmadığı bu nedenle MK'nun 2. maddesinin uygulanmasını gerektirici davalının kötüniyetli davranışlarla zamanaşımını geçirdiği iddiasının yerinde olmadığı; ayrıca, taşıyan aracın fren sistemindeki arızadan kaynaklanan kazanın da TTK'nun 765/5. maddesi anlamında ağır kusur oluşturmadığı gerekçesiyle zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bent dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - Ancak, davalı, taşıyıcı, davacıya hitaben gönderdiği 8.4.1993 günlü telefaksla (80.104) ATS tutarındaki zarar miktarını kabul ettikten sonra, bu bedeli kesintisiz olarak 45 ya da 60 gün içerisinde ödeyeceğini kabul ve taahhüt ettiğine göre, zamanaşımı süresinin taahhütname kapsamında yer alan 8.4.1993 tarihini takip eden 60 gün sonradan başlatılması gerekirken bu sürenin taahhütname tarihinden başlatılması doğru görülmemiştir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkeme'ce önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davacı vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 18.09.1996 gününde, oybirliğiyle karar verildi.