 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/445
Karar No : 1996/633
Tarih : 25.09.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bakırköy Asliye 8. Hukuk Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 11.11.1994 gün ve 1994/223 E-794 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 18.5.1995 gün ve 1995/3909-4153 sayılı ilamıyla; (.. Dava, haksız şikayet nedeni ile tazminata ilişkindir. Davacı, davalının kendisini senette sahtekarlık yaptığı yolunda C. Savcılığı'na şikayet ettiğini, senette sahtekarlık yapmamış olduğunu bildirerek davalının manevi tazminatla sorumlu tutulmasını istemiş; mahkemece istek doğrultusunda karar verilmiştir.
Gerçekten davacının hukuksal anlamda sahtekarlık yapmadığı doğrudur; ancak davalının şikayetinde bu hakkını kötüye kullanıp kullanmadığı üzerinde durulmalıdır.
Davalı, üçüncü kişiye borçlanmış ve fakat senet düzenlenmemiştir. Davalının birlikte borçlusu olan bir başka kişi, kendine ait bölümü imzalamış; ayrıca imzasını bir kez daha yenileme gereğini duymuştur. Senet önce bankaya verilerek ödeme ihtarı yollanmış; daha sonra bütün bu işlemlere aracı ve olaylara katkısı bulunan davacı, onu temlik olarak icra kovuşturmasına geçmiştir. İcra Kovuşturması, ilamsız takip usulü ile yapılmış ve senede dayanıldığı açıklanmıştır. Davalı, tebliği alınca borcu kabullenmiş ve fakat dayanağı senedin kendisine ait olmadığını, senedin sahte olarak düzenlendiğini bildirerek C. Savcılığı'na şikayette bulunmuştur.
Davalıya tebliğ edilen senette, davalının adı yazılı ve imza bölümünde kendine ait olmayan bir imza yer almaktadır. Bu durumda davalının, senedin kendisine ait olmadığı yolundaki yakınmasında, BK.'nun 49. maddesinin unsurları yoktur. Öyleyse dava, reddedilmelidir.
Yerel mahkeme, anılan olguda belirtilen maddenin koşullarının bulunduğunun benimsenmesi, bozmayı gerektirir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davalı Vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA; gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 25.9.1996 gününde oyçokluğuyla karar verildi.