 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/349
Karar No : 1996/496
Tarih : 19.06.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, Y.K. vekili Av. A.S., Davalı H.Ç. vekili Av. N.K.E. Taraflar arasındaki "ortaklığın giderilmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 6. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 19.10.1995 gün ve 1995/384-1155 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 28.11.1995 gün ve 1995/11389-11548 sayılı ilamı ile; (..Davada taksim suretiyle ortaklığın giderilmesi istendiğine göre bu istek içinde kat mülkiyeti kurulmak suretiyle ortaklığın giderilmesi isteminin de varlığını kabul etmek gerekir. Hal böyle olunca, öncelikle keşif yapılarak 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca binada kat mülkiyetinin kurulup kurulmayacağının araştırılması, şayet bu mümkünse ikinci aşamada aynı yasanın 10. maddesi uyarınca pay ve paydaş adedine göre gerektiğinde ivaz ilavesi de gözönünde tutularak her bir paydaşa veya hisseli kalması konusunda anlaştıkları takdirde anlaşan paydaşlara birer bağımsız bölüm isabet edecek şekilde taksim olanağı bulunup bulunmadığının tesbiti icabeder. Payların denkleştirilmesi, gerektiğinde ivaz ilavesi ve gruplama ortaklar anlaşmazlarsa kur'a çekmek suretiyle hangi bağımsız bölümün hangi ortağa isabetinin belirlenmesi sadece muristen kalan taşınmazlar için mümkündür. Yoksa müşterek paydaşların herbiri arsa payına karşılık belirli bir bağımsız bölüm almış, onu kullanıyorsa paydaşların diğerinin kullandığı bağımsız bölümde hakkı yoksa ivaz ilavesi, pay denkleştirilmesi, kura çekme gerekmez. O bölümün paydaşa verilmesi icabeder. Bundan sonra aynı Kanunun 3. maddesi uyarınca değerle oranlı olarak bağımsız bölümlere arsa payı tahsisi gerekir. Bölümler arsa payı tahsis edilirken de daha önce gelişigüzel verilen zemindeki arsa payları nazara alınmaz. Bu işlemler için bir hukukçu ve iki teknik elemanın bilirkişi olarak seçilmesinde yarar vardır. Bu aşamadan sonra taksimi isteyen tarafa Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 12. maddesinde sayılan belgeler tamamlattırılır. Ondan sonra arsa payları bu paylara karşılık verilen bağımsız bölüm numaraları ve sahipleri belirtilerek kat mülkiyeti kurulmak suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilir.
Olayımızda; Davacı vekili taşınmazın satış suretiyle ortaklığın giderilmesini istemiş, davalı vekili taşınmazın kabili taksim olduğunu savunmuştur. Mahallinde bilirkişi marifetiyle yapılan keşifte dava konusu yerin bodrum, zemin, iki normal kat ve çalı arası kullanımlı kargir yapı niteliğinde bulunduğu ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın 50. maddesindeyazılı nitelikleri taşıdığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla yukarıda yazılı esaslar dairesinde taşınmazın kat mülkiyeti kurulması suretiyle ortaklığın giderilmesinin mümkün olup olmadığının incelenmesi ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkeme'ce önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davalı vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Yerel Mahkemenin, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine dair kurduğu hüküm, Özel Dairesi'nce örnek nitelikte ve öğretici olarak bu tür istekle açılan bir davada gerek sağlıklı ve hukuksal, gerekse devamlılık kazanmış yargısal kararlara uygun bir çözüme ulaşılabilmesi için mahkeme'ce izlenmesi gereken yola işaretle bozulmuştur. Bu durumda Hukuk Genel Kurulu'nca da aynen benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, kabulü mümkün olmayan, dayanaksız, kişisel görüş ve düşünceler gerekçe yapılmak suretiyle önceki kararda direnilmesi doğru değildir.
O halde, usul ve yasaya uygun bulunmayan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 19.6.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.