 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/341
Karar No : 1996/495
Tarih : 19.06.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 2.6.1994 gün ve 1993/880 E. 1994/430 K. sayılı kararın incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 25.5.1995 gün ve 1994/67396-1995/4431 sayılı ilamı;
(.... Bir kamu kurumu tarafından yasaları uyarınca yapılmış olan tesislere bakma ve tesisleri kullanma yükümlülüğü yine kamu yasalarından doğan bir yükümlülüktür. O halde anılan nitelikteki bir kamu tesisinin gerek yapılmasındaki gerekse kullanılması veya muhafazasındaki kusurdan doğan zararları, idari karar ve eylemlerden doğan zararlar niteliğinde bulunduğundan onların ödetilmesi istekleri tam yargı davasının konusunu oluştururlar. Bu davaların ise 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu'nun 2. maddesi hükmünce idari yargı yerinde açılması gerekir.
Temyize konu olan davada; davacı, ağaçlarının davalının tesisinden çıkan tozlardan zarar görmesi üzerine bu zararının giderilmesini istemiştir. Toz zararının giderilmesi istendiğine göre, dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddedilmemiş olması bozmayı gerektirir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, davalı belediyenin yol yapımında kullanılmak üzere malzeme hazırlamak için kurduğu tesisteki konkatör makinasından çıkan toz ve dumanların, davacının bahçesindeki meyva ağaçlarına verdiği zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Belediyeler yol yapımı konusunda kanunla görevlendirilmiştir. Bunu gerçekleştirebilmek için de yol yapımında kullanılacak malzemeyi kendi tesislerinde üretmesi gayet tabidir. Bu kabulün doğal sonucu olarak anılan nitelikteki bir kamu tesisinin kullanılması veya muhafazasındaki kusurdan doğan zararlar, idari karar ve eylemlerden doğan zararlar niteliğindedir ve açıklanan nitelikleri gereği de bu zararlar 11.2.1959 günlü 7/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'ın II. bendinde belirtildiği üzere idari yargı yerinde açılmaları gereken tam yargı davasının konusunu oluştururlar. Öte yandan 2872 sayılı Çevre Kanunu'nda da görevle ilgili bir hükme yer verilmiş değildir. Açıklanan nedenlerle Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen ve davada idari yargı yerinin görevli bulunduğuna ilişkin özel daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi doğru değildir. O halde usul ve yasaya aykırı bulunan yerel mahkeme direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), oyçokluğu ile karar verildi.