 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/163
Karar No : 1996/440
Tarih : 29.05.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İzmir Asliye 9. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 19.9.1994 gün ve 1994/279-64 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 17.4.1995 gün ve 1995/4744-5669 sayılı ilamı ile;
(.. Davacı, davaya konu 1182 parsel sayılı taşınmazını iki yıl içinde okul yapılması koşulu ile davalıya bağışladığını ancak henüz okulun yapılmadığını ileriye sürüp, iptal-tescil isteğinde bulunmuştur.
Mahkemece, taşınmazın iskan dışı alanda kaldığı, okul yapılmasının mümkün olmadığı ve B.Y.'nın 246 maddelerindeki bir yıllık hak düşürücü sürenin de geçtiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Çekişme konusu, 1182 parsel sayılı taşınmazın iki yıl içinde okul yapılması koşulu ile davalıya bağışlandığı, henüz okulun yapılmadığı, taşınmazın iskan dışı sahada kaldığı için okul yapılmasının da mümkün olmadığı dolayısı ile davacının ileriye sürdüğü koşulun, gerçekleşmiyeceği toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile sabittir. Ne var ki B.Y.'nın 246/1 maddesine göre, bir yıllık hak düşürücü sürenin başlangıcının rücu koşuluna vakıf olunduğu tarihten başlayacağının kabulü zorunludur.
Somut olayda, davacının ıttıla tarihi, imar planına göre, taşınmaza bina yapılamayacağının öğrenildiği tarihtir. Bu husus, dava aşamasında öğrenildiğine göre, hak düşürücü sürenin geçtiğinden sözedilemez. Hal böyle olunca, davanın kabul edilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek reddedilmesi doğru değildir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, bağıştan rücu nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı 541 ada 1182 parsel sayılı, 8000 metrekare yüzölçümündeki taşınmazını, iki yıl içinde okul yapılmak koşulu ile 14.8.1989 tarihinde, (bilahare vakfa dönüşen) derneğe kayden bağışlamıştır. 29.3.1994 dava tarihi itibariyle taşınmazda bir inşaatın yapılmadığı ve bu yerin belediye cevabi yazısına göre de iskan dışı sahada kaldığı tartışmasızdır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, bir taşınmazın salt iskan dışı sahada bırakılmış olması orada okul inşaatının kesin olarak yapılamayacağı anlamına gelemez.
Merciine başvuru suretiyle gerektiğinde bağışla güdülen amacın gerçekleşmesi için gerekli girişimde bulunularak imar planında bir tadilat yoluna da gidilebilir.
Davalı da davaya verdiği cevapta inşaatın gerçekleşmemesini bu yerin iskan dışı alanda kalmasına bağlamıştır.
Ne var ki bağışlamadan rücu ile ilgili dava hakkının kullanılmasını zamanaşımı yönünden düzenleyen B.K. 246/1 maddesinin genel olarak bağışlanan malların istirdadı ile ilgili B.K.nun 244. maddesinin 3. bendi ile birlikte değerlendirilmesi icabeder.
Bu durumda somut olayda, bağışlama konusu taşınmazda spastik ve felçli çocuklar için okul inşaatının yapılıp yapılamayacağı hususunda o yöreye ait nazım ve uygulama imar planları uzman bilirkişi aracılığı ile uygulanıp varsa engelin giderilmesi için girişimlerde bulunulması ve tüm delillerin birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi icapeder.
Eksik inceleme ile davada hukuksal ve sağlıklı bir çözüme ulaşıldığından söz edilemez. O itibarla, bu yön gözetilmeksizin ve sürenin rücu koşuluna vakıf olma tarihinden başlayacağı da nazara alınmadan davanın reddedilmesi doğru değildir.
O halde usul ve yasaya uygun bulunmayan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), 29.5.1996 tarihinde oybirliği ile karar verildi.