 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/148
Karar No : 1996/245
Tarih : 10.04.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "kira tesbiti" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Babaeski Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 4.7.1995 gün ve 1994/609-1995/335 sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 26.9.1995 gün ve 10791-10483 sayılı ilamı;
(... Taraflar arasındaki kira ilişkisi 1.2.1991 yılında kurulmuş olup, her yıl yenilenegelmektedir. Kira sözleşmesi 1.1.1993 tarihinde düzenlenmiş gibi esas alınıp % 65 artış oranı uygulanmak suretiyle hüküm tesisi doğru değildir.
Hak ve nesafet kuralları gereğince bilirkişi raporunda belirlenen bedelden belli bir oran dahilinde indirim yapılmak suretiyle hüküm kurmak gerekirken, ödenmekte olan kira bedeline %65 uygulanmak suretiyle hüküm tesisi doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildikleri anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR: Dava, kira parasının tesbiti istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak kurulan 4.7.1995 günlü hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Özel Dairece ise, davalının temyiz itirazları reddedilmiş ancak, davacı vekilinin temyiz istemi kabulle bozulmuştur. Bu durumda mahkeme kararı davalı yönünden kesinleşmiştir. Bu itibarla hakkındaki hüküm kesinleşmiş bulunan davalının, mahkemece verilen direnme kararını temyize hakkı yoktur. O halde davalı vekilin temyiz istemi bu nedenle reddedilmelidir.
Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince,
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin başlangıç ve bitim tarihleri itibariyle birer yıl üzerinden üç dönem bittiği gibi su süre içerisinde kiralananla ilgili olarak hak ve nesafete uygun mahkeme aracılığı ile hükmen bir kira tesbiti de yapılmadığından olayda %65 artış oranının uygulama yeri bulunmadığı aşikar olduğuna göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : 1- Davalı vekilinin temyiz isteminin reddine, 2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), oybirliği ile karar verildi.