Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/11-132
Karar No : 1996/262
Tarih : 10.4.1996

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • MARKALAR KANUNUNA MUHALEFET ( Görev )
  • GÖREV ( Markalar Kanununa Muhalefet )
  • MARKA İPTALİ ( Cins ve renk )
  • HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE ( Markalar Kanunu )
 
1086/m.1
551/m. 4,5,6
KHK/556/m. 71
 
DAVA ve KARAR: Taraflar arasındaki "marka iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 2.Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 21.9.1993 gün ve 1990/735 E-1993/1100 K.sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay Hukuk Dairesinin 11.11.1994 gün ve 1994/2453-8452 sayılı ilamı;
( ...Davacı vekili, LPG dolum ve pazarlaması ile uğraşan müvekkilinin gümüş rengi alüminyum boyalı küresel likitgazı tüplerini 1961 den beri maruf ve meşhur hale getirdiğini, "AYGAZ"sözcüğünün bu vasıfları ile birlikte 15.5.1990 tarihinde marka olarak tescil ettirildiğini, aynı konuda faaliyet gösteren davalının da uzun tipte koyu gri boyalı tüpler kullanırken kısa süre önce gri renkli küresel tüpler kullanmaya başlağını, "ÜKİTGAZ" markasını gri renkle kullanmak üzere 22.3.1990 tarihinde marka olarak tescil ettirdiğini, bunların marka olarak tescil edilemeyeceğini ileri sürerek, davalının tescilli markasından "ÜKİTGAZ" ve "gri renk" ve sözcüklerinin silinmesine karar verilmesini talep ye dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, "LİKİDGAZ" markasının 1963 yılında tescil edildiğini, gerek TTK 62 ve gerekse Markalar Yasasına göre hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin dolduğunu, 27 yıl süre geçtikten sonra açılan davanın iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını, 1975 yılında tescil ettirilen davalı ünvanında da yer alan "LIKİDGAZ" sözcüğündekı "GAZ" kelimesinin her emtia adı olduğu, "ÜKİD" sözcüğünün değişik alanlarda kullanıldığını, renklerin Markalar Yasasının 4/c maddesine göre başlı başına tescil edilemeyeceğini ve kimsenin tekelinde bulunmadığını, tüketicinin markaya göre tüp satın aldığını, gri rengin davacıdan önce tescil ettirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme'ce, öncelikle davanın görev yönünden adli yargıda çözülmesi gerektiği benimsendikten sonra iddia ve savunmaya, toptanan delillere, bilirkişiler kurulu raporuna göre, dava dilekçesinde marka terkini istenilmiş olup davacının sonradan küresel tüp kullanımı nedeniyle haksız rekabetin tespitine ilişkin isteğinin iddianın tevsii niteliğinde olduğu, davalının kurucu ortağı olan dava dışı Likidgaz Dağ. ve End.A.Ş.nin "LİKİDGAZ" markasını 5.9.1963 tarihinden itibaren 15 yıl müddetle geçerli olmak üzere tescil ettirildiği, keza davalının da aynı markayı 10 yıl geçerli olmak üzere 19.2.1992 tarihinde tescil ettirdiği, her ne kadar Markalar Kanununda tescili caiz olmadığı halde tescil edilen markaların iptali davalarında zamanaşımı süresi belirtilmemiş ise de Markalar Kanunu'nun 15/2 fıkrasındaki sürelerin kıyasen uygulanabileceği, bu durumda davanın dinlenme olanağının bulunmadığı, kaldı ki davalı markasını bilen davacının 27 yıl suskun kalması karşısında iş bu davayı açmasının dava hakkının suistimali olduğu, "gri renk" sözcüğünün terkini yönünden ise; Markalar Kanunu'nun 4/1-c maddesine göre sırf muayyen bir renkten ibaret olan işaretlerin tescilinin caiz olmadığı, taraflara ait renkler üzerindeki hakların haksız rekabet hükümlerine göre korunabileceği, şirketlerin tüplerini kendi amlem ve markalarını koydukları dağıtımağı ve bayileri vasıtası ile pazarladıkları, piyasada genelde, mavi ve gri renkli tüplerin bir çok firma tarafından kullanıldığı, bu hususların herkesçe bilinen olgular olup tüketıcinm sırf renk benzerlı'ğinden dolayı yanılgısının söz konusu olmayacağı, ayrıca davalının kötüniyetle ve haksız çıkar sağlamak amacı ile gri rengi kullandığı da ispat olunamadığı sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
1- Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere dava, davalı şirkete alt markadaki ( likidgaz ) sözcüğü ile bu markada yer alan ( gri ) renk ile ( GRİ RENK ) sözcüklerinin tekinine ilişkin bulunmaktadır.
Davacı tarafça, kısa olan dava dilekçesindeki iddialarının hukuki dayanaklarının açıklamak üzere verilen 19.11.1990 günlü layihada, davalının markasındaki ( likidgaz ) sözcüğünün bir cinsi ifade etmesi nedeniyle Markalar Kanunu'nun 6.maddesine aykın olduğunu, aynı markada kullanılan ( gri renk ) ve sözcüklerin ise bir rengin marka olarak tescil edilemeyeceğini bu hususun ise aynı yasanın 4.maddesine aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek butlanla malul olan markanın terkinine karar verilmesi gerektiğini açıkladıktan sonra, yargılamanın daha sonraki bir aşamasında verilen 17.3.1993 tarihli layihada da, davacı iddiasının davalı markasındaki ( LİKİDGAZ ) ve ( Gri Renk ) ve sözcüğünün eşyanın cins ve nevini gösteren sözcük olması nedeniyle 551 sayılı Markalar Kanunu'nun 4 ve 6.maddeleri uyarınca marka olarak tescil edilemiyeceği halde tescil edilmiş bulunması nedeniyle davalı markasının terkininin talep edildiği net bir şekilde açıklandıktan sonra benzerlik nedenine dayalı bir iptal davası olmadığı ve iltibas nedenine dayalı başka bir davanın da açılmış olduğu bildirilmiş bulunmaktadır. Nitekim, davacı tarafın gümüş rengi ile tüp şekil benzerliğine dayalı ayrı bir haksız rekabet davası açıldığı da dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
0 halde, dava dilekçesmin yukarıda açıklanan layihalar ile birlikte değerlendirilmesi halinde davacı iddiasının, Markalar Yasası'nın 4 ve 6.maddelerine dayalı bir marka terkini davası olduğu açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Nitekim, mahkemece de dava bu şekilde yorumlanmakla birlikte bu tür davaların adli yargıda çözümlenmesi gerektiği benimsenerek işin esasına girilmiştir. Oysa, Markalar Kanunun 4,5 ve 6.maddelerinde marka tesciline ilişkin yasaklamalar tescili yapan idari makama yönelik bulunmaktadır. Şayet idarece bu yasa hükümlerine aykırı bir tescil işlemi yapılmışsa, bundan hukuki yararı zedelenen kışinin öncelikle idareye başvurarak bunun düzeltilmesini talep etmesi ve idarece alınacak olumsuz bir karara karşı ise idari yargıya başvurularak bunun düzeltilmesi istenmelidir. Diğer bir deyişle Markalar kanunun 4,5 ve 6.maddelerinin idarece yanlış uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Adli yargı olmayıp, idari yargı yeridir. İdari dışında marka ile ilgili tarafların idari yargı yerindeki davada, davaya müdahale suretiyle haklarını savunmaları mümkün olduğuna göre mahkemenin aksine beliren görüşüne katılmak mümkün olmamıştır. Esasen Dairemizin 1990 yılından beri uygulaması da bu yönde olmuştur ( Bkz.H.HD.28.12.1990 gün ve 1989/4069 Esas ve 1990/8463 sayılı kararı YKD.Temmuz 1993, sayı 7 sh. 1062 vd ).
O halde, uyuşmazlığın ıdari yargı yerinde çözülmesi gerektiği nedenine dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkeme'ce önceki kararda dırenilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresmde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle HUMK.nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/ll.fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, marka terkini istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık, davada yargı yerinin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Yerel mahkemenin uyuşmazlığın çözüm yerinin adli yargı bulunduğunu belirtmesine karşın, Ozel daire bunun adli idari yargı yeri olduğu görüşündedir. Ne varki, daire bozma kararından sonra yürürlüğe giren 24.6.1995 gün ve 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin görevli ve yetkilı mahkeme başlıklı 71.maddesinde, "Bu Kanun Hükmünde kararnamede öngörülen bütün davalarda görevli mahkeme, Adalet Bakanlığınca kurulacak ihtisas mahkemeleridir."
"...bu mahkemelerin yargı çevresini Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu belirler," hükmüne yer verilmek suretiyle konuya ilişkin düzenleme getirilmiştir. Görev hususu Kamu düzeniyle ilgili olup muhakemenin her aşamasında hakimlikçe re'sen ( kendiliğinden ) gözetilmesi icab eder, Kaldı ki, mümeyiz davacı da direnme kararını temyizinde uyuşmazlığın çözüm yerinin Adli Yargı yeri olduğunu vurguladıktan sonra itirazlarını yerel mahkemenin esas hakkında kurmuş olduğu hükme yöneltmiş durumdadır. O itibarla yerel mahkemenin uyuşmazlığın çözüm yerinin adli yargı yeri olduğuna değinen direnmesi yerindedir.
Ne varki, işin esası ile ilgili temyiz itirazları Özel Dairesi'nce incelenmemiştir.
Hal böyle olunca direnme yerindeyse de dosya, işin esasına yönelik temyiz itirazlarının tetkiki için Özel Dairesine gönderilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklandığı gibi, yerel mahkeme'ce görevli ilgili olarak verilen direnme kararı yerinde isede, işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Hukuk Dairesine gönderilmesine, oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini