 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1995/99
Karar no : 1995/534
Tarih : 17.05.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "vasiyetnamenin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir Asliye 12. Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 13.02.1993 gün ve 1993/94E-1993/969 K. sayılı kararın icelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 28.03.1994 gün ve 1994/2343 E-3040 K. sayılı ilamı; (...İzmir Asliye 7. Hukuk Mahkemesi'nin 1991/130 Esas saılı dosyasında vasiyetçinin 09.08.1990 tarihindeki tasarruf ehliyeti incelenmiştir. Bu davada ise 03.12.1990 tarihindeki tasarruf ehliyeti söz konusudur. Mahkemece vasiyetçinin bu tarihteki tasarruf ehliyeti konusunda taraf delilleri toplanmadan ve bilirkişi raporu alınmadan karar verilmiştir. Mahkemece yapılacak iş, taraf delillerini toplamak, vasiyetçinin 03.12.1990 tarihindeki tarassuf ehliyeti konusunda yeniden bilirkişi raporu almak ve sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. Bu yönler gözardı edilerek eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararı süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle 1908 doğumlu olan vasiyetçi, vasiyetnamenin düzenlendiği 03.12.1990 tarihinde 82 yaşın üzerindedir.
Mahkeme kararına esas alınan ve vasiyetçinin tasarruf ehliyetini haiz olduğuna dair 09.08.1990 tarihli rapor ile vasiyetnamenin düzenlendiği tarih arasında geçen 4 aylık sürenin, vasiyetçinin yaşı gözönüne alındığında azınsanmayacak bir müddet olduğu açıktır. Kaldı ki, hükme esas alınan 09.08.1990 tarihli doktor raporundan sonra, vasiyetçi hakkında hacir altına alınması isteği ile açılan dava nedeni ile İzmir Devlet Hastanesi Sağlık Kurulu'nca verilen 07.09.1990 tarihli rayorda da "ileri senilite" teşhisi konularak kendisine bir müşavir tayin edilmesinin uygun olacağının belirtilmiş bulunmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) oybirliği ile karar verildi.