 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1995/962
Karar no : 1995/1146
Tarih : 20.12.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "takibin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 7. İcra Hakimliği'nce davanın kabulüne dair verilen (...) kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 19.1.1995 gün ve 1994/16709, 1995/272 sayılı ilamıyla (... Takip alacaklı adına vekili tarafından yapılmıştır. Gerek takip talepnamesinde gerekse ödeme emrinde vekilin adresi belirtilmiştir. HUMK'nun 62, 68, Avukatlık Kanunu'nun 41 ve Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca tüm tebligatların vekile yapılması gerekeceğinden alacaklının adresinin gösterilmemiş olması takibin iptalini gerektirmez. Mercice şikayetin reddine karar verilmek gerekirken kabulü isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden : Davalı vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan (...) sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Takip talebi ve ödeme emrinde, alacaklının adresinin gösterilmesi İİK'nun 58 ve 60. maddesi hükümleri gereğidir.
Ancak ifade edilmelidir ki sözü edilen belgelerde salt alacaklının kimliğinin yanlış veya eksik gösterilmesi, borçlunun çıkarlarına zarar vermedikçe takibin hükümsüzlüğünü ve iptalini gerektirmez.
İİK'nun 58. maddesinin 2. fıkrasının 1. bendinde sözü edilen ikametgah tabiri, teknik anlamda ikametgah olmayıp bundan amaç alacaklının tebliğe elverişli adresidir. Takip, alacaklı vekili eliyle yürütüldüğü takdirde tebligatlar da vekile yapılmalıdır.
Nitekim HUMK'nun 62-68, Avukatlık Kanunu'nun 41, Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi hükümlerine göre de vekil aracılığı ile yürütülen işlerle ilgili tüm tebligatların kural olarak vekile yapılması asıldır. O halde somut olayda alacaklı adresinin takip talebi ve ödeme emrinde gösterilmemiş olmasının borçlunun çıkarlarına bir zarar vermeyeceği açıktır. Ne var ki takip talebi ve ödeme emrinde yasa, alacaklı adresinin bulunmasını öngördüğünden bu eksikliğin giderilmesi için de mercice takip iptal edilmeyip icra dairesince verilecek süre içinde tamamlanmasından ve buna uygun ödeme emri tebliğ edildikten sonra takibe devam edilebileceği şeklinde şikayetin kabulü gerekirken takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir. O halde usul ve yasaya uygun bulunmayan direnme kararı BOZULMALIDIR. (20.12.1995)