 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1995/887
Karar no : 1995/1151
Tarih : 27.12.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "itirazın iptali, men'i müdahale ve ecrimisil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Şişli Asliye 5. Hukuk Mahkemesi'nce davanın görev yönünden reddine dair verilen 6.7.1994 gün ve 1993/374 E 1994/290 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 17.1.1995 gün ve 1994/11141 E, 1995/147 K. sayılı ilamı;
(.... Davacı, davalı kiracının 1.8.1972 tarihinden bu yana 600.000 lira aylık ecrimisil bedelinin ödenmediğini, kira alacağının tahsili için giriştiği icra takibine davalının itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve 3.150.000 ecrimisil bedelinin icra takip tarihinden itibaren geçerli olmak üzere işlemin ticari faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, görev yönünden dava dilekçesinin reddine, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli Şişli Sulh Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Davacı, kira parasının tahsili için yapılan takibe, davalı kiracının itiraz etmiş olması nedeni ile itirazın iptali ve kiralanana elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece de, kabul edildiği gibi, taraflar arasında sözlü şekilde bir kira sözleşmesi yapıldğı toplanan delillerden açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda, davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemece bu yön gözetilerek işin esası incelenerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde dava dilekçesinin görev yönünden reddedilmiş olması isabetsizdir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, kira parasının alınmasını sağlamak üzere yapılan takibe, davalı kiracının yaptığı itirazın iptali ile, dava konusu taşınmaza elatmanın önlenmesi isteklerine ilişkindir.
Takip talebi, bir yerde dava dilekçesi niteliğindedir. Bu taleple yapılan takibe karşı, borçlunun itirazının iptali isteminde de ilk takip talebindeki şartlar çerçevesinde itirazda bulunup dava açılabilir. Somut olayda, asıl istek, takibe karşı borçlu kiracı tarafından yapılan itirazın iptalidir. Ayrıca men'i müdahale talebinde bulunulmuş olması da sonuca etkili olamaz.
Bu durumda uyuşmazlığın açıklanan niteliğine göre, davaya diğer koşullar da mevcut olduğundan, asliye mahkemesinde bakılması gerektiğine işaret eden ve Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi doğru değildir.
O halde, usul ve yasaya uygun bulunmayan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararına ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) oybirliği nedeninde oy çokluğu ile karar verildi.