 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1995/876
Karar no : 1995/1079
Tarih : 06.12.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Çankırı Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nce davanın ortadan kaldırılmasına dair verilen 20.12.1994 gün ve 1994/511-815 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 23.2.1995 gün ve 1555-1852 sayılı ilamı; (.... Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde konusu kalmayan davanın ortadan kaldırılmasına karar vermiştir.
Davacı kurum, prim alacağının tahsili için 506 sayılı Kanun'un 80/son maddesi çevresinde belediye yetkilileri hakkında giriştiği icra takibine davalı yetkililerce yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Dava sırasında prim borç ve eklentileri ödenmiş olması nedeniyle itirazın iptali isteminin gerçekten konusu kalmadığından bu yolda karar verilmesi doğrudur. Ne var ki, davacı kurum, itirazın iptalinin yanısıra, % 40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına da hükmedilmesini istemiştir. İtirazın iptali istemine ilişkin davanın konusu kalmamış olmakla beraber, takibe itiraz haksız olarak yapılmışsa İİK'nun 67. maddesi hükmünce icra inkar tazminatına hükmedilmesi gereği düşünülmeden yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır. Mahkemece yapılacak iş icra takibine yapılan itiraz nedenleri incelenerek, haklı, yada haksız sayılması gerektiği yönü takdir edilerek sonucuna göre hüküm kurmaktan ibarettir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), oyçokluğu ile karar verildi.