 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1995/814
Karar no : 1995/1010
Tarih : 22.11.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "takibin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Beyşehir İcra Tetkik Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 5.7.1994 gün ve 1991/23 E.-1994/17 sayılı kararın incelenmesi davacı borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 26.9.1994 gün ve 1994/10834-11108 sayılı ilamı: (... Merciince yaptırılan bilirkişi incelemesinde senetlerdeki imzaların borçluya ait olduğu saptanmış ise de borçlu, imza dışında zamanaşımı itirazında da bulunmuştur. Takip konusu senet vadeleri 5.4.1986 ve 13.6.1986 olup 17.6.1991 tarihinde takibe girişildiği cihetle TTK'nun 661/1 maddesinde öngörülen 3 yıllık zamanaşımı fazlası ile dolmuştur. Merciice bu yön gözetilerek takibin iptaline karar vermek gerekirken yazılı şekilde borçlu isteminin reddine karar verilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtla okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle ilk takibin zamanaşımı süresi içersinde yapıldığı ve yeni takip yapılmak üzere eldeki takip talebinden vazgeçilmesinin de, hakkın özünden vazgeçme olarak nitelendirilemeyeceğine göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararı onanmalıdır.
SONUÇ : Davacı-borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle (ONANMASINA) oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Takip konusu bonunun vade tarihi 5.4.1986 gününü taşımakta, son icra takibi ise 17.6.1991 tarihinde yapılmış olup, bu bakımdan TTK'nun 66/1. maddesi hükmü gereğince keşideciye karşı açılacak takip ve davalar bakımından yasada öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş bulunmaktadır.
Mercice, daha önce 8.11.1988 tarihinde aynı bono nedeniyle davacı hakkında takip yapıldığı ve TTK'nun 662. maddesine dayanılarak zamanaşımının kesilmiş olduğu gerekçesiyle zamanaşımına yönelik özel daire bozma kararına direnilmiş ise de, önceki takipten davalı alacaklının 17.6.1991 tarihinde (Başka bir takipte bulunmak üzere takipten feragat ediyorum.) şeklindeki beyanı ile vazgeçtiği anlaşılmaktadır. Dava veya takipten vazgeçme, o dava veya icra takibinin hiç yapılmadığı sonucunu doğurur ve bu nedenle de zamanaşımını kesme etkisini kaybeder. (Bkz. Prof. Dr. B.Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü C.II. Ank. 1980 sh. 1158)
Bu gerekçelerle direnme kararının bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan, direnme kararını onayan çoğunluk görüşüne katılamıyoruz.