 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1995/749
Karar no : 1995/942
Tarih : 08.11.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflara arasındaki "itirazın kaldırılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Üsküdar İcra Tetkik Mercii Mahkemesince reddine dair verilen 12.5.1994 gün ve 1994/162 E. 319 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 28.7.1994 gün ve 9639-9955 sayılı ilamı:
(...Takip dayanağı imzası ve tarihi noterlikçe tastik edilmiş 19.10.1992 tarihli taahhütnamesi içeriğinden kiracının bu taahhütnameyi mecura girdikten ve taraflara ibraz edilen kira sözleşmelerinde yazılı 20.9.1992 kira başlangıç tarihinden sonra verdiği anlaşılmaktadır. İİK.nun 275/2. maddesine göre; kiracı, kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika göstermezse itiraz kaldırılır. Kiracının ibraz ettiği adi kira sözleşmesi aynı kuvvet ve mahiyete bir belge olmadığından bu sözleşmede sözleşme süresinin farklı gösterilmesinin noterden düzenlenmiş tahliye taahhüdünü geçersiz kılan bir kanıt olarak kabul edilemiyeceği gibi, kira parasının mahsuben yapıldığı dahi belli olmayan çek ödemelerinin de bu nitelikte belge olarak sayılması doğru görülmemiştir. Mercii'ce, noterden düzenlenmiş tahliye taahhütnamesinin aksine sözleşme süresinin uzatıldığına veya yenilendiğine dair aynı kuvvet ve mahiyette belge ibraz edemeyen borçlunun (itirazının kaldırımasına) karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı (alacaklı) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), 8.11.1995 tarihinde oybirliği ile karar verildi.