 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1995/746
Karar no : 1995/906
Tarih : 01.11.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "itirazın kaldırılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Kırıkkale İcra Tetkik Mercii'nce davanın reddine dair verilen 12.12.1994 gün ve 334-397 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 09.02.1995 gün ve 1790-1720 sayılı ilamı. (...BK'nun 146. maddesine göre borcun mahiyetinden hilafı istidlal olunmadıkça müteselsil borçlulardan herbiri alacaklıya yapılan tediyelerden birbirine müsavi birer hisseyi üzerlerine almaya mecburdur ve hissesinden fazla tediyatta bulunan, fazla ile diğerlerine rücu hakkında haizdir. Kırıkkale 1. İcra Müdürlüğü'nün 1994/2343 sayılı dosyasındaki kredi sözleşmesinde bu dosyada hakkında takip yapılan Satılmış ve Ahmet Yıldırım müşterek ve müteselsil borçludurlar. Takip yapan alacaklı yaptığı ödemeden kendi payına düşen 1/3 oranındaki kısım dışında kalan ödemeleri için diğer borçlulara rücu hakkını haizdir. Takip dayanağı kredi sözleşmesi ve icra müdürlüğünün belgesi ile birlikte değerlendirildiğinde bu belgeler İİK'nun 68/1. maddesindeki belgelerdendir. İtirazın yukarıda belirtilen oranlar dahlinde kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle dosya yerine geri çevrilerek yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurul'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Alacaklı banka tarafından kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi ve hesap özetine dayanılarak, kredi borçlusu Satılmış Yıldırım, müşterek borçlu ve müteselsil kefiller Ulvi Siperoğlu ve Ahmet Yıldırım haklarında genel haciz yolu ile takip yapılmış, takip kesinleşmiştir. Borçlulardan Ulvi Siperoğlu dosya borcunu harice alacaklı bankaya ödemiş, alacaklı vekilinin talebi üzerine icra müdürlüğünce kendisine rücu belgesi verilmiştir. Adı geçen bu belge ile diğer iki borçlu haklarında konumuz olan takibi yapmıştır. 49 örnek ödeme tebliği üzerine borçlular icra müdürlüğüne verdikleri itiraz dilekçesinde, alacaklıya hiç bir borçları bulunmadığını, takibe konu olan borca karşılık 18.04.1994 vade tarihli, biri 5.000.000 TL diğeri 10.000.000 TL bedelli iki adet bono verdiklerini, bono bedellerinin bankaca tahsil edildiğini ileri sürmüşlerdir. Borçluların borca ve miktarına bir itirazları yoktur. Bonolarda, kredi borcuna atıf bulunmadığı gibi, alacaklı vekili bonoların kredi borcu nedeniyle verildiğini kabul etmediğinden, borçluların ödeme iddiaları da sabit olmamıştır.
BK'nun 496. maddesi uyarınca, "kefil eda ettiği şey nisbetinde alacaklının haklarında, ona halef olur". Bu nedenle borcu ödemeyen Ulvi Siperoğlu asıl borçluya ödediği miktarın tamamı için, diğer müteselsil kefil ahmet Yıldırım'a payına düşen miktar kadar rücu hakkına sahip olmuştur. BK'nun 487 ve 488/2. maddemlerine göre tahsilde tekerrür olmak kaydıyla ve yukarıda açıklanan esaslar dahilinde itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile talebin reddi isabetsizdir. Bu itibarla önceki kararda direnilmesi doğru değildir. O halde usul ve yasaya uygun olmayan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), oybirliğiyle karar verildi.