 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1995/660
Karar no : 1995/947
Tarih : 08.11.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "feragatin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Erdek Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen (...) kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 22.11.1993 gün ve 1993/10388-11127 sayılı ilamı ile (...Gayrimenkul mülkiyetini nakleden akitler resmi şekilde yapılmadıkça muteber olamazlar (MK. m. 634). Taşınmazlara müteallik resmi senetler tapu sicil muhafızları veya memurları tarafından tanzim edilirler (2644 sayılı Tapu Kanunu m. 26).
Yabancı hakiki şahıslar tahdidi mutazammına kanuni hükümler yerinde kalmak ve karşılıklı olmak şartıyla Türkiye'de gayrimenkul mal edinebilirler (2644 s.K.m. 35). Gayrimenkul satış vaadi mukaveleleri ancak Noterlikçe re'sen tanzim edilmek kaydıyla geçerli olabilir (B.K. 213 ve Noterlik Kanunu 44). Feragat kati bir hükmün hukuki sonuçlarını hasıl eder (HUMK. m. 95). Davacının yabancı devlet tabiiyetinde olduğu ve taşınmazların davalı adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda yazılı yasal hükümlere uygun resmi bir şeklin varlığı iddia ve ispat edilmemiştir. Öte yandan Erdek Asliye Hukuk Mahkemesinin 1991/176-1992/49 sayılı davanın duruşması sırasında hakim tarafından tasdik edilmiş tarafların icap ve kabullerini taşıyan ve o davanın konusunu oluşturan bir sulhname ibraz edilmediği gibi bu şekilde duruşma tutanağına geçen ve hakimlikçe tasdik edilen bir sulh da yoktur.
03.03.1992 günlü oturumda davacı vekilinin feragati nedeniyle açılan davanın reddine karar verilmiş ve davacının Sulh iddiasına dayalı olarak yaptığı temyiz istemi de yerinde görülmeyerek karar onanmıştır. Bu yön gözönünde tutularak ortada geçerli bir hukuki sonuç doğuracak bir sulh olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği halde mahkemece tanık anlatımlarına dayanılarak sözlü olarak yapılmış bir anlaşmadan bahisle ve kesin hükmü ortadan kaldıracak şekilde davanın kabulü ile feragatin feshine karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davalı Vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan (...) sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle olayda davacının davadan feragat iradesini açıklamasının davalının davranışlarından kaynaklanan hile ile illetli olduğu kanıtlanamadığına göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, (08.11.1995)