Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1995/629
Karar no : 1995/1080
Tarih : 13.12.1995

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
    DAVA : Taraflar arasındaki "menfi tesbit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 5. Ticaret Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen (...) kararın incelenmesi davacı vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 6.7.1994 gün ve 1994/4923/7385 sayılı ilamı ile; (...1- Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve özellikle, davalı Ortadoğu KVK Kimya San. ve Tic. A.Ş.'nin davaya karşı verdiği 1.4.1992 tarihli cevap dilekçesinde, hükümde konu edilen borç tutarını aynen kabul etmiş ve davacının ilk haciz ihbarnamesine itiraz etmemekle bu davanın açılmasına kendisinin sebebiyet vermiş olmasına, Hukuk Usulü Mahkemeleri Kanunu'nun 440. madesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.   
    2- Diğer davalı Yenteks Tekstil A.Ş.'ne kumaş bastırma işini tevdi ettiğini, ancak 38.403.608 liralık ayıplı mal nedeniyle 43.416.218 liralık iş bedelinden, 5.012.608 TL borcu olduğunu iddia etmiş, davalı Yenteks Tekstil Sanayi, bu davada kendisine husumet düşmeyeceğini ve malın ayıplı olmadığını savunmuş olup, İİK'nun 89. maddesi uyarınca açılacak menfi tesbit davasının, 3. şahsa karşı açılacağı belirtilmişse de, her iki dava arasındaki ilişki, usulde aksine bir hüküm bulunmaması ve usul ekonomisi gözönüne alındığında, asıl alacaklıya karşı açılan menfi tesbit davasının birlikte görülemeyeceği gerekçesinde de isabet görülmemiştir. Davacının bu yönlere ilişkin karar düzeltme istemi kabul edilmelidir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    Temyiz Eden : Davacı vekili.
    Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan (...) sonra gereği görüşüldü:
 
    KARAR : Özel daire ile yerel mahkeme arasındaki uyuşmazlık İİK'nun 89. maddesi uyarınca gönderilen 2. haciz ihbarnamesi üzerine 3. şahsın açacağı menfi tesbit davasında, takip borçlusuna karşı İİK'nun 72. maddesi uyarınca borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep edebilip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
    Bilindiği üzere İİK'nun 89. maddesine göre açılacak menfi tesbit davasının takip alacaklısına karşı yöneltilmesi gerekir. Anılan yasa hükmü uyarınca açılan menfi tesbit davasında ispat yükü de davacıdadır. Yani davacı, açtığı bu davada takip borçlusuna borcu bulunmadığını ispat etme durumdadır. (İİK md. 89/3). Bu yaklaşım içerisinde somut olayda da davacı şirketin takip borçlusu Yenteks A.Ş.'ne yaptırdığı kumaş baskısının hatalı ve defolu olduğunu kanıtlaması icap eder. Ancak, burada, öncelikle davacının böyle bir iddia ile takip borçlusuna karşı müstakil bir menfi tesbit davacı açabilip açamayacağı konusunun açıklığa kavuşturulması gerekir. İfade edilmelidir ki menfi tesbit davacı açılabilmesi için, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmalıdır. İİK'nun 89. maddesi uyarınca gönderilen 1. haciz ihbarnamesi ile 3. kişi şeklen geçici olarak da olsa, borçlu durumuna düşürülmüştür. Bu nedenle, takip borçlusuna karşı borcu bulunmadığına yönelik İİK'nun 72. maddesine göre menfi tesbit davası açmasına yasal bir engel bulunmamaktadır. 3. şahsın takip borçlusuna karşı açacağı böyle bir dava, İİK'nun 89/3. maddesi uyarınca açılacak menfi tesbit davasına ön mesele teşkil edecektir. Diğer bir anlatımla, üçüncü şahsın takip borçlusuna borcu bulunup bulunmadığına yönelik açılan menfi tesbit davasının sonucu beklenecektir. Biri diğerinin sonucuna bağlı iki davanın birlikte görülebileceği HUMK'nun 45/3. maddesinde hükme bağlandığı gibi, usul ekonomisi yönünden de bu davaların birlikte görülmesinde fayda bulunduğu aşikardır.
 
    SONUÇ : Bu durumda, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi doğru değildir. O halde usul ve yasaya uygun bulunmayan direnme kararı BOZULMALIDIR. (13.12.1995)
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini