 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1995/5-130
Karar no : 1995/418
Tarih : 26.4.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
2942/m.25
Taraflar arasındaki "bedel arttırımı" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Elmadağ Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 23.12.1993 gün ve 1991/1611993/449 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafında istenilmesi üzerine;
Yargıtay 5 Hukuk Dairesinin 26.4.1994 gün ve 417191255 sayılı İlamı; ( ...Mahkemece bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan raporlar geçersizdir. Şöyle ki,
1 - Kamulaştırılan taşınmaz mal zemin ve fabrika binası müştemilatıdır. Mahkemece arsa olarak değer biçilmiştir, bir yerin arsa olarak değerlendirilebilmesi için Kamulaştırma ( değerlendirme ) tarihinde Belediye İmar planı içerisinde olması, olmadığı takdirde Belediye veya mücavir alanı içinde olması ve etrafının meskun Belediye hizmetlerinin tamamından yararlanması gerekir. Belediye cevabına göre taşınmaz mal değerlendirme tarihinde Belediye İmar planında olmayıp daha sonra İmar planına alındığı ancak Belediye mücavir alanında olduğu anlaşılmaktadır. Öncelikle Belediyeden ve bilirkişilerden dava konusu yerin değerlendirme tarihinden Belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı etrafının meskün olup olmadığı sorulmadan eksik inceleme ile arsa olarak değer biçilmesi,
2 - Yapılara resmi birim fiatlarına göre değer biçilmesi gerekirken birim fiat gösterilmeden ve denetlemeye imkan vermeyecek şekilde değer tesbiti
3 - Kabulü göre de,
a ) Taşınmaz mala arsa olarak değer biçildiğine göre Elmadağ hudutları dahilinden serbest taşınmaz mal alım satımlarının emsal alınması gerekirken Elmadağı hudutları içinde fabrika alım satımları olmadığı gerekçe gösterilerek Ankara daki fabrikaların emsal alınarak değer biçilmesi ve her hangi bir arsa ve tarlanın emsal olabileceğinin düşünülmemesi ayrıca en iyi emsalin davalı emsali arasında gösterilen taşınmazın kendi satışının olduğu gözönüne alınmadan değer takdir edilmesi,
b ) 20.10.1989 tarih ve 4 sayılı İçtihadı Birleştirme kararına göre faize mülkiyetin idareye geçtiği günden itibaren hükmedilebilir. Mülkiyetin idareye geçmesi, 2942 sayılı Kanununun 25.maddesine göre Kanundaki Özel hükümler dışında Kamulaştırma işleminin idari yargı yönünden kesinleşmesi ile olur.
İdari yargıda dava açılmamış ise işlemin mal sahibine tebliğinden itibaren 30 gün geçmekle Kamulaştırma işlemi kesinleşmiş sayılacağından bu günden idareye mülkiyet geçmiş olur. Ayrıca tapuda ferağ verilmesi ve hükmen tescil gibi nedenlerle de mülkiyet idareye geçer. Veyahut mal sahipleri yararlanmadan men edilmiş, diğer bir deyimle taşınmaz mala idarece fiilen el konulmuş ise faize hükmolunması gerekir. Bu gibi hallerin gerçekleşmesi halinde talepte gözönünde tutularak faize başlangıç tarihi bunlardan önce olanıdır. Bu ilkelere göre idare mahkemesinin kararının kesinleştiği ( mülkiyetin idareye geçtiği ) 21.12.1993 günü yerine dava tarihi 15.2.1991 tarihinden hükmedilmesi, doğru görülmemiştir.. ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle HUMK. nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 438ll.fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasa'ya aykındır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) oybirliği ile karar verildi.