 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1995/594
Karar no : 1995/824
Tarih : 18.10.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Şişli Asliye 5. Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 26.10.1993 gün ve 1992/407 Esas-1993/734 Karar sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 1.Hukuk Dairesi'nin 29.11.1994 gün ve 1994/1543-15166 sayılı ilamı:
(..... Davacı, yaşlı, hastalıklı, yalnız emekli subay olduğunu, eş ve dostun aracılığı ile davalı ile tanıştığını davalının ölünceye kadar kendisine bakacağı güvenini verdiğini ve bu güven nedeniyle taşınmazın davalıya temlik ettiğini, ancak davalının bakmadığını ileriye sürüp iptal-tescil isteğinde bulunmuştur.
Gerçekten davacının çekişme konusu 1125 ada 1 parsel sayılı apartmanın 2/20 arsa paylı 3. kat 7 nolu meskeninin yararlanma (intifa) hakkını üzerinde tutarak çıplak mmülkiyetini iki milyon lira bedelle 29.5.1986 tarihinde satış suretiyle davalıya devrettiği sabittir.
Satış şekilde yapılan resmi sözleşmenin aksi ancak inandırıcı ve aynı güçte delillerle kanıtlanabilir. Soyut içerikli tanık sözlerine itibar edilmez. Davacı değinilen biçimde iddiasını kanıtlayacak bir delil ibraz etmiş değildir.
Hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle kabul edilmesi doğru değildir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle, iptali istenen tapu, resmi memur huzurunda satış suretiyle yapılan temlik sonucu oluşmuştur. Kaydın oluşmasının iradeyi bozucu bir sebeple illetli olduğu da ileri sürülmediğine göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), oybirliği ile karar verildi.