 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1995/468
Karar no : 1995/658
Tarih : 21.06.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 7. Ticaret Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 24.3.1992 gün ve 1991/812 E., 1992/180 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 26.10.1993 gün ve 1992/5621 E., 1993/6832 K. sayılı ilamı ile; (... Davacı vekili, davalı ile yapılan 18.12.1989 tarihli taşıma sözleşmesi gereğince müvekkiline ait Gemi ile taşımanın gerçekleştirildiğini, ancak Geminin demoraja girdiğini, (1.596.67) Amerikan Doları demoraj ücretinin davalıdan istendiğini, davalının cevabı yazısında ikrar ettiği borcu, icra takibine rağmen borca itiraz edip ödemediğini ileri sürerek alacaklarının karşılığı 7.625.690 TL.lık kısımla ilgili takibe vaki itirazın iptaline % 40 inkar tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, deniz yoluyla taşımalarda TTK. 1262/Son Maddesi'nde öngörülen bir yıllık zamaaşımı süresi dolduktan sonra dava açıldığını, talep edilen alacağın da temel dayanağı bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkeme; iddai, savunma ve toplana delillere göre, taşımanın 1989 Aralık ayın içinde gerçekleştiğinin anlaşıldığı, icra takibinin ise 9.8.1991 tarihinde yapıldığından TTK. 1262/Son Maddesi'nde öngörülen bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, dava dışı Martı Deniz Taşımacılığı A.Ş.nin 7.8.1990 tarihli borcun ikrarına yönelik yazısının ayrı hükmi şahsiyeti bulunan davalı Martı Gemi Kiralama A.Ş.'yi bağlamayacağı için zamanaşımını kesmeni söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, 14.3.1990 tarihli yazı ile 2316,66 Dolar demorage istemiş, dava dışı Martı Denizcilik A.Ş. davacının yazısına cevap teşkil ettiğini belirtmek suretiyle 7.8.1990 tarihli yazısını göndermiş ve bu yazıda 1596,67 Dolarlık süresterya alacağını ikrar ile, ikrar ettiği bu miktara dayanak teşkil eden zaman hesapları listesini davacıya göndermiştir. Bu yazıda her ne kadar dava dışı şirket hükmü şahsiyeti gösterilmiş ise de, gerek davalı şirketin gerekse cevap yazısını gösteren şirketin aynı binada faaliyet göstermesi temsilcilerinin aynı kişiler olması sebebiyle cevap yazısının davalı şirketin nam ve hesabına yazılmış olduğu kabul edilmelidir. Bu durumda ise BK. 133. Maddesi hükmünce davalının 1596,67 Dolarlık süresterya borcunu kabul etmiş olduğu var sayılmalıdır. Bu yazının sonucu olarak ikrar edilen borç sebebiyle zamanaşımı kesilmiş ve yeniden bir zamanaşımı başlatılmış olur. Bu takdirde ise, davada zamanaşımı bahis konusu olmadığından mahkemece işin esasına girilerek soncuna göre bir karar vermek gerekir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davacı vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle cevap yazısını gönderen şirketin, cevabını davacının yazısını ilgi gösterek vermiş olması bir yana, bu şirketlerin temsilcileri aynı kişiler olduğu gibi aynı yerde ticari faaliyetlerini sürdürmektedirler. Verilen cevabın davalı nam ve hesabına bulunduğu duraksanmayacak kadar açık bir olgudur. Hal böyle olunca davalının itirazının, hakkı kötüye kullanılmasının bir türü olan çelişkili davranış yasağına gireceği ve yasal himaye göremiyeceğine göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 21.6.1995 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.