 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1995/408
Karar no : 1995/591
Tarih : 07.06.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tesbit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 4. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 8.12.1994 gün ve 1994/416 E- 1160 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 29.12.1994 gün ve 15792 E- 21192 K. sayılı ilamı, (...506 sayılı Kanunun 79/8. maddesi hükmünce, Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın tesbiti istenilen hizmetin sona erdiği tarihi izleyen yılın sonundan başlayarak 10 yıl içerisinde açılması gerekir.
Davacının tesbitini istediği çalışmaların 19.3.1974 - 31.1.1975 tarihleri arasında geçtiği mahkemeye 27.7.1994 tarihinde başvurulduğu hizmetin geçtiği yılın sonu olan 1975 tarihinden dava tarihine kadar hak düşürücü sürenin fazlasıyla geçtiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Öte yandan davacının aynı işyerinde bu tarihten sonra çalışmasını sürdürmesinin veya on yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasını hak düşürücü sürenin işlenmesine engel olmıyacağı ve hak düşürücü sürenin işlenmesine engel olmıyacağı ve hak düşürücü sürenin kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeği de ortadadır.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular nazara alınarak davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildikleri anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), oybirliği ile karar verildi.