 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1995/309
Karar no : 1995/541
Tarih : 24.05.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "ipoteğin fekki" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kocaeli Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 10.9.1992 gün ve 1991/499-1992/421 sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 26.11.1993 günve 8614-9366 sayılı ilamı:
(... Davacı bedeli ödendiğinden dolayı konan ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. İpotek akit tablosunun incelenmesinde taşınmazın 8 milyon liraya satıldığı, 3 milyon liranın peşin ödendiği, bakiye kalan 5 milyonlira miktar için satıcı lehine ipotek kurulduğu anlaşılmaktadır. Satıcı malik duruşmada 8 milyon liranın alındığını ayrıca 5 milyon liralık da ipotek kurulduğunu bu miktarın ödenmediğini savunmuştur. Davacı ile davalı arasında daire alım satımından başka ticari münasebet bulunduğuna dair herhangi bir kanıt olmadığı gibi, duruşmada kabul edilen ödenen bono bedellerinin ipotekten ayrı bir borç için kurulduğunu satıcı malik kanıtlayamamıştır. Böyle durumlarda hem bono alınır, hem de aynı iş için ipotek düzenlenirse bonolarda ödenirse asıl olan bono bedellerinin ipoteğe mahsuben ödendiği anlaşılmak gerekir. Bunun aksi lehine ipotek kurulan satıcı tarafından kanıtlanabilir. O nedenle olsa olsa bu bono bedellerin ipotekle temin edilen bakiye borçla ilişkisi olmadığını isbat için ancak satıcının alıcya bir yemin teklif etme hakkı vardır. Bunlar gözetilmeden davanın reddi doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece öneki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Taraflar karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle dava konusu taşınmazla ilgili olarak düzenlenen akit tablosu içeriğindenbu yer üzerine konan ipoteğin, bir teminat ipoteği olduğu anlaşıldığına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) oybirliği ile karar verildi.