 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1995/273
Karar no : 1995/548
Tarih : 24.05.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 5. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 24.12.1993 gün ve 1992/1276 E.-1993/1353 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 13.9.1994 gün ve 1994/3430 E.-11466 K. sayılı ilamı:
KARAR : (...1 - Dava kendilerine ihbar olunanlar hakkında bir hüküm kurulmadığı ve ihbar olunanların kararı temyize hakları bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddine;
2- Davalı TEK. Genel Müdürlüğü, iş kazasına uğrayan işçinin, kendi işçisi olmadığını ve işin ihale suretiyle verildiğini, müteahhidin işçisi olduğunu, bu nedenle kendilerine husumet düşmiyeceğini savunmuştur.
Mahkemece işin tamamının değil, bir kısmının ihale edildiği gerekçesi ile İş Kanunu'nun 1/son maddesi uyarınca davalı TEK Genel Müdürlüğü sorumlu tutulmuştur. Oysa İş Kanunu'nun 1/son maddesi uyarınca sorumluluktan söz edilebilmesi için, o işte kendisi de işçi çalıştıran bu asıl işverenin varlığı şarttır. Diğer bir ifadeyle belirli bir işin bir bölümünü başkasına verip, diğer bölümünü kendi çalıştırdığı işçilerle bizzat işçi çalıştırmayıp işi bölerek ihale suretiyle muhtelif kişilere veren iş sahibi "ihale makamı" İş Kanunu'nun 1/son maddesi anlamında bir asıl işveren değildir. Dairemizin yerleşmiş içtihatları du bu doğrultudadır. Mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda gerekli ve yeterli araşıtrma ve inceleme yapılmadan yazılı şeklilde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Bozma sebebine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel kurulu'nca incleenerek direnme kararının süresinde temyiz edildikleri anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle ihale eden durumunda olan davalı idare ile ihbar edilen yüklenici arasında, işin özelliği gözönüne alındığında bir ast-üst işveren ilişkisi de bulunmadığı aşikar olduğuna göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, oyçokluğu ile karar verildi.