 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1995/16
Karar no : 1995/532
Tarih : 17.05.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "elatmanın önlenmesi", kal" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 25.11.1991 gün ve 1989/950, 1991/522 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 5.10.1993 gün ve 1993/15822-11431 sayılı ilamı (.... Dava fuzuli işgal nedenine dayalı olarak elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. ancak dava konusu dairelerin de içinde bulunduğu bina, davacıların paydaşı bulundukları, 14 parselden başka, davalının paydaşı olduğu 13 parsel ile dava dışı 5,6,7,12 ve 15 parsellerin üzerinde oturtulmuştur. Ne var ki binanın ruhsatsız inşa edildiği ve sözkonusu parseller için tapuda birleştirme işlemi yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davalı Halil, anılan parsellerin dışında kalan 8 parselde paydaştır. Dolayısiyle bina ile ya daçekişmeli dairelerle mülkiyet hakkından kaynaklanan bir ilişkisi yoktur. Dava dışı yüklenici ile yaptığı sözleşme ise davacıları bağlamaz. Öte yandan davalı süleyman'la yüklenici arasındaki 28.2.1989 tarihli sözleşmede Süleyman4 ikinci kat köşe daire verileceği belirtilmiştir. Oysa nizalı daireler, binanın birinci katında bulunmaktadır. Yüklenicinin birinci katı önermesi ve davalının kabulü de daacıların kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki haklarını ortadan kaldıramaz. Diğer bir deyişle çekişmeli dairelerin davacılara bırakıldığı gerçeğini gözardı edemez. O halde davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonuda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutunak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle, dava konusu dairelerin, gerek arsa malikleri bulunan davacılar ile dava dışı yüklenici arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinde, paylarına karşılık davacılara bırakıldığı, grekse de yine aynı yüklenici tarafından davalılara gayrimenkul satış vaadi suretiyle satış yapılıp teslim edildiği tartışmasızdır.
Yüklenicinin, inşaatı yarım bırakarak yükümlülüğünü yerine getirmeden işi terk ettiği de çekişme konusu değildir.
Olay da, tapu kaydına dayanan davacıların ayni hakkı ile ilgilisine ancak kişisel hak sağlayan gayrimenkul satış vaadi sözlemesi çatışmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın kişisel hak karşısında ayni hakka, üstünlük tanımak suretiyle çözümlenmesi gerektiği de kuşkusuz olduğuna göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel dairebozma kararına uyulmak gerekirken, önceki karada direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, (BOZULMASINA) oybirliği ile karar verildi.