 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E:1995/13-823
K:1995/1011
T:22.11.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YARGITAY KARARI
Taraflar arasındaki "menfi tesbit-kira uyarlaması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 14. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 9.6.1994 gün ve 359-468 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 13.3.1995 gün ve 599-2437 sayılı ilamiyle; (... Davacı, davalı kuruma ait Atatürk Bulvarı No:73/3 K...-Ankara adresinde bulunan işyerini; 15-1.1995 tarihli l yıl süreli kira sözleşmesi ile 11.600 Amerikan Doları karşılısında kiraladığını davalının tek taraflı olarak kira parasını %15 artırarak 13-340 Dolar üzerinden 240.195-604 olarak ödenmesini ihtaren bildirdiğini öne sürerek % 15 artışı içeren kira parası karşılısından dolayı borçlu almadığının ses bitine kira parasının günün koşullarına uyarlanması için davalının muarazasının önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece uyarlama davalarının ancak uzun süreli akitler yönün den dinlenebileceği menfi tesbit istemi yönünden ortada kesinleşmiş kira tesbitine ilişkin bir ilam olmadığı o nedenle davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı kabul edilmiş, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının temyizi üzerine Dairemizce 1994/8435-8884 sayı ile 18.10.1994 tarihinde mahkeme kararının onaylanmış, davacı karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
l- Temyiz ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında ve özellikle taraflar arasında l yıllık Kira sözleşmesi bulunmasına, kısa süreli kira akitlerine dayanılarak kira parasının günün koşullarına uyarlanmasının hukuken mümkün bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
2- Bir davada ileri sürülen maddi olguları nitelendirmek uygulanacak yasa caddeleri bulmak ve uygulamak doğrudan hakimin görevidir. Davalı kiralayan kurunun sözleşmede hüküm olmadan tek taraflı bir şekilde kira parasının % 15 oranında artırması ve bunu ihtarname ile davacı kiracıya bildirmesi başlı başına bir muazara niteliğinde bir tutumdur, işte davacı icra takibinden evvel bu davayı açarak haksız muarazanın önlenmesini istemiştir, nitekim davalı kurun daha sonra "hemen tek taraflı kira arttırmana ilişkin icra takibinde bulunmuştur. O nedenle davalının ekonomik koşullarla sonuçlandırılmasına yönelik yasal kurallar da gözönünde tutulduğunda davacının bu dava ile güttüğü amacın; ihtarname ile istenen ve daha sonra icraya konulmak suretiyle hukuki bağlam ve geçerlik kazandırmak istenilen artırımla kira parasına karşı davalının haksız muarazasının önlenmesi ve menfi tesbit olduğunda kuşku ve duraksamaya yer olmamalıdır. Bu açıdan dava değerlendirildiğinde davacının açıklanan istem konularında dava açmakta hukuki yararının varlığını kabul zorunlu olmaktadır.
Hal böyle olunca bu yöne ilişkin ve münhasır olmak üzere davacının karar düzeltme istemi kabul edilmelidir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden : Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnine kararının özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 22.11.1995 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.