 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1995/13-570
Karar no : 1995/1013
Tarih : 22.11.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; ANKARA 7.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısman kabulüne dair verilen 15.7.1994 gün ve 1993/363 E, 1994/606 K.sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'nin 20.11.1994 gün ve 923-10573 sayılı ilamıyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
9.5.1960 gün 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da açıklandığı üzere, bir mahkemenin, Yargıtay Dairesi'nce verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm yerine yükümlülüğü meydana gelir. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlayacağımız bu durum, mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirir.
Uzun yıllardan beri Yargıtay uygulamaları ve öğretide benimsenen usuli kazanılmış hak müessesesi, usul hukukunun dayandığı vazgeçilmez ana temellerden biridir. Bu kuralın uygulanmasında iki istisna öngörülmüştür.Bunlar, mahkemece Yargıtay, Dairesi bozma kararına uyulduktan sonra görülmekte olan davaya uygulama imkanı bulunan yeni bir içtihadı Birleştirme Kararı çıkması, diğeri de 4.2.1959 gün 13/5 sayılı Yargıtay içtihadı Birleştirme kararında vurgulandığı üzere, hükmüne uyulan bozma kararından sonra göreve ilişkin yeni bir yasal düzenlemenin getirilmiş olmasıdır.
Somut olayda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak kurulan 15.7.1994 tarihli ilk hüküm, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'nce icra inkar tazminatına da karar verilmesi gereğine işaretle bozulmuştur.
Mahkemece, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'nin bozma kararına uyulmasına karar verilmiştir.
Olayda, Daire bozma kararına uyulmakla meydana gelen usuli kazanılmış hakkın sonuç doğurmayacağı ayrık haller de söz konusu değildir.
Bu itibarla, ilgili taraf lehine doğan usuli kazanılmış hakkın korunması gerekir.
O halde, bu yön gözününe alınmaksızın mahkemece, hükmüne uyulan bozma dışına çıkılarak icra inkar tazminatı isteminin reddine dair verilen direnme kararı usul ve yasaya uygun bulunmadığından bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, mahkeme kararının yukarıda gösterilen nedenden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 22.11.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.