Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1995/11-366
Karar no : 1995/640
Tarih : 14.6.1995

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • HAKEM BİLİRKİŞİ RAPORUNUN İPTALİ
  • HIRSIZLIĞA KARŞI SİGORTA ( Hakem bilirkişi raporunun iptali )
  • ÇALINAN MALIN TESBİTİ ( Hakem bilirkişi raporu )
  • ZARAR- ZİYAN TESBİTİ ( Hırsızlık )
  • EKSİK SİGORTA
  • DELİL SÖZLEŞMESİ ( Hakem bilirkişi )
  • DİRENME KARARININ TEMYİZİ
 
6762/m. 1320
1086/m.287/2
 
1. Hakem bilirkişi raporunun iptali istemi, zarar ve ziyanın bir tür tesbiti niteliğindedir. Taraflar hakem bilirkişi raporunun iptalini istemiş iseler, bu dava aynı zamanda gerçek zararın tesbiti anlamını da taşır.
Mahkemece, gerçek zarar uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanmalı, bu saptama sonucu hakem bilirkişi rapom sonucu ile karşılaştınlmalı, davalımn eksik sigortaya ilişkin savunması da değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir.
Sadece, hakem bilirkişi raporunun iptaline karar verilerek uyuşmazlığın ortada bırakılması isabetsizdir.
2. Yerel mahkemenin ilk kararını temyiz etmeyen davacı,.davalının temyizi üzerine vaki bozma sonucu verilen, direnme kararını temyiz edemez.
DAVA ve KARAR: Taraflar arasındaki "hakeın bilirkişi raporunun iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 2. Ticaret Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 25.2.1993 gün ve 1990/1036 E.1993/220 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 1.2.1994 gün ve 1993/3170 E.1994-/643 K. sayılı ilamı;
( ... Davacı vekili, müvekkilinin inşaat malzemesi satan dükkanının davalıya ( 52.000.000 ) lirasına sigorta ettirildiğini, 12.11.1988 günü işyerine giren hırsızın ( 23.512.421 ) liralık mal çaldığını, davalının bu miktarı ödemediğini, bilahare yakalanan hırsızın karakolda alınan ifadesinde çaldığı malların cinsini ve adedini çok az bildirdiğinden bu ifadeye değer veren hakem bilirkişi de zararı ( 2.760.250 ) lira olarak tesbit ettiğini, oysa ticari defter kayıtlarına bakılarak zararın tesbiti gerektiğini ileri sürerek, üçüncü hakem'bilirkişinin 14.11.1990 tarihli raporunun iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında, hakem bilirkişilerin incelemelerinde police genel şartlarının 14/e maddesine göre serbest olduklarını ve delillerin de buna göre takdir ettiklerini beyanla, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, poliçe, ceza dosyası, hakem bilirkişi seçimi dosyası, tahsilat makbuzu, hazırlık tahk'ıkatı evrakı, bilirkişi kurulu raporu ve topianan delillere dayanılarak hırsızlığın eşyanın sigortalı olduğu dönemde meydana geldiği, ihtilafın çalınan malın değerinde olduğu, hakem bilirkişılerinin ekseriyetle hırsızın beyanına itibar ettikleri ve beyanına göre 2.760.250 lıra olarak malın değerini tesbit ettikleri, oysa hırsızın cezayı azaltmak için çaldığı malın değerini az göstermesinin tabii olduğu, hakem bilirkişilerinin, davacının ticari defterlerini incelemedikleri, ceza davası safahatını gözönünde tutmadıkları, davacının ticari defterlerinin mal girişini, 270.789.390 lira, mal çıkışını 178.855.979 lira gösterdiği, bu durumda dükkanda kayden 101.933.311 lira değerinde mal bulunduğu gerekçesiyle davacının talebi yerinde görülerek hakem bilirkişi Sebahattin Kürklü, Necmi Gürel'in 14.11.1990 ve 15.11.1990 günlü raporlarının iptaline karar verilmiştır.
Davacı vekili, müvekkilinin işyerinde hırsızlık yapıldığını ve bu hırsızlık nedeniyle oluşan zarara ilişkin hakem bilirkişi raporunun gerçek zaran çok eksik tesbit ettiğini ileri sürerek bu raporun iptaline karar verilmesini istemiş ve bu istem, mahkemece aynen kabul edilerek 14.11.1990 günlü hakem bilirkişi raporunun iptaline karar verilmiş bulunmaktadır.
Taraflar arasında yapılan sigorta sözleşmesi genel şartlarının 14 ncü maddesinde hasarın nasıl tesbit edileceği öngörülmüştür. Sigortalı mallarda meydana gelen zarar ve ziyan hakkında bır uyuşma olmadığı takdirde, bu zarar ve ziyanın tutarı hakem bilirkişiler aracılığıyla tesbit edilir. Hakem bilirkişilerin kararlarına karşı da, ancak bu kararın, aşikar olarak gerçek durumdan önemli bir biçimde farklı olduğu taktirde, itiraz edilebilir veya iptalini mahkemeden istenebılir.
Hakem bilirkişi raporunun iptali istemi, zarar ve ziyanın bir tür tespiti niteliğindedir. Başka bir anlatımla, taraflar hakem bilirkişi raporunun iptalini istemiş iseler, bu dava, aynı zamanda gerçek zararın tesbiti anlamını da taşır. Yani mahkemece tarafların ıddia ve savunmaları incelendikten sonra koşulları varsa, hakem bilirkişi raporu iptal edilecek ve fakat bu iptal kararından sonra da, gerçek zarar ne tutarda ise, bu tutar kararda gösterilmek suretiyle, zarar ve ziyan rakam olarak belirlenecektir. Hatta, davacı taraf raporun iptali ile gerçek zararın tahsilini istemiş ise, mahkemece tahsile de karar verilmesi gerekir. Açıklanan bu duruma göre, hakem bilirkişi raporunun mahkemece sadece iptaline karar verilmesi suretiyle uyuşmazlığın ortada bırakılması doğru görülmemiştir.
Mahkemece yapılacak iş, tarafların iddia ve savunmalarına göre gerçek zarann uzman bilirkişiler aracılığıyla saptanmak ve bu saptamadan sonra hakem bilirkişilerin saptadığı miktarla karşılaştırılması, genel şartların 14/f bendinde değerlendirilmek, davalının eksik sigortaya ilişkin savunmasının da gözönüne alınmak ve hasıl olacak sonuca göre karar vermekten ibaret iken, yazılı biçimde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüştür... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI :
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, hakem bilirkişi raporunun iptali istemine ilişkindir.
Mümeyyiz davacı, yerel mahkemenin hakem bilirkişi raporlarının iptaline dair verdiği kararı temyiz etmemiştir. O itibarla da hakkında verilen hüküm kesinleşmiştir. Davalı tarafın temyizi nedeniyle Özel Dairece verilen bozma kararı üzerine, bu kez mahkemece alınan direnme kararını temyize hakkı yoktur.
Hal böyle olunca mümeyyiz davacının temyiz isteği bu nedenle red edilmelidir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenden dolayı davacının temyiz isteğinin reddine, istek olursa temyiz peşin harcının davacıya geri verilmesine, oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini