 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1995/11-256
Karar no : 1995/401
Tarih : 19.4.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- USULİ MÜKTESEP HAK ( Bozma Kararına Uyulmuş Olması )
- BOZMA KARARINA UYULMUŞ OLMASI ( Usuli Müktesep Hak Doğuracağı )
6570/m.7
1086/m.337
DAVA : Taraflar arasındaki "haksız rekabetin men`i ve tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Adana Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 27.5.1992 gün ve 1990/301-1992/313 sayılı kararın incelenmesi davalı şirket vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 24.1.1994 gün ve 1993/3024-1994/336 sayılı ilamıyla bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : 9.05.1960 gün 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında da açıklandığı üzere, bir mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü meydana gelir. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlayacağımız bu durum, mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirir.
Uzun yıllardan beri Yargıtay uygulamaları ve öğretide benimsenen usuli kazanılmış hak müessesesi, usul hukukunun dayandığı vazgeçilemez ana temellerden biridir. Bu kuralın uygulanmasında iki istisna öngörülmüştür. Bunlar, mahkemece Yargıtay Dairesi bozma kararına uyulduktan sonra görülmekte olan davaya uygulama imkanı bulunan yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı çıkması, diğeri de 4.2.1959 gün 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere, hükmüne uyulan bozma kararından sonra göreve ilişkin yeni bir yasal düzenlemenin getirilmiş olmasıdır.
Somut olayda, yerel mahkemenin davanın kabulüne dair kurduğu 27.5.1992 tarihli ilk hüküm, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin davanın kısmen kabulü gereğini öngören, 24.1.1994 günlü kararı ile bozulmuştur.
Mahkemece de, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyulmasına, 6.07.1994 tarihli oturumda karar verilmiştir.
Olayda, Daire bozma kararına uyulmakla meydana gelen usuli kazanılmış hakkın sonuç doğurmayacağı ayrık hallerde söz konusu değildir.
Bu itibarla, ilgili taraf lehine doğan usuli kazanılmış hakkın korunması gerekir.
O halde, bu yön gözönüne alınmaksızın mahkemece, hükmüne uyulan bozma dışına çıkılarak verilen direnme kararı usul ve yasaya uygun bulunmadığından bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı BOZULMASINA, oybirliği ile karar verildi.