 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1995/107
Karar no : 1995/406
Tarih : 19.04.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "hizmet tesbiti" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 9. İş Mahkemesince davanın reddine dair verilen 28.06.1994 gün ve 1993/1920 - 1994/489 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 06.10.1994 gün ve 1994/10660-17325 sayılı ilamı ile (...Davacılar murisinin sigortalı olduğunun saptanmasına ilişkin istemi, mahkemece, Bağ-Kur'lu olması nedeniyle yerinde bulunmamıştır.
Gerçekten davacının A.Ş. Şirket kurucu üyesi olduğu konusunda uyuşmazlık olmadığı gibi kurucu üye ve ortakların Bağ-Kur'lu olmasıda yasa gereğidir. Ne var ki, bu kimselerin ilişkin oldukları şirkette hizmet aktine göre çalıştıkları saptandığında, çalışma olgusu ve hizmet unsurları gereği Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi sigortalı olduklarının kabulü gerekir. Davacılar murisinin yıllarca söz konusu A. Şirkette usta olarak çalıştığı, zaman ve bağımlılık unsurlarının uyuşmazlık konusu olayda gerçekleştiği, çalışmaları karşılığı ücret aldığı, hizmetlerin Sosyal Sigortalar Kurumuna bordro edildiği yıllarca bu statünün devam ettiği nazar alınmadığında, davanın kabulüne karar vermek gerekirken aksine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden : Davacılar vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu ile Yasanın 24. maddesinde belirtildiği üzere, Yasa ya da Yasaların verdiği yetkiye dayanarak kurulan Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın çalışanlar hakkında, kanunda yazılı şartlarda Sosyal Sigorta yardımı sağlanması amaçlanmıştır. 14.04.1982 tarih ve 2654 Sayılı Yasa ile değiştirilen Bağ-Kur Kanununun 24. maddesine eklenen (g) fıkrası gereğince Anonim Şirketin Kurucu ortakları ile Yönetim Kurulu üyesi olan ortakları da evvelce Bağ-Kur'lu sayılmazken, bu Yasa değişikliğinin yürürlüğe girdiği 20.04.1982 tarihinden itibaren Bağ-Kur Yasa'sı kapsamına alınmışlardır. Ne var ki, davacı hernekadar Anonim Şirket Yönetim Kurulu üyesi ise de, şirkete ayrıca hizmet akdi ile bağlı olduğu ve usta olarak çalışması nedeniyle 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tabi sigorta bulunduğuna göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve Yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.4.1995 gününde, oybirliği ile karar verildi.Ü