 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1994/883
Karar no : 1995/142
Tarih : 08.03.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "şufa" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın görev yönünden reddine dair verilen 19.11.1993 gün ve 1993/69-803 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 07.02.1994 gün ve 1994/1080-1311 sayılı ilamı:
(...Satış vaadi sonucu açılan davada 15.09.1992 tarihinde şufalı payın ilişkin bulunduğu ve satış vaadine konu edilen taşınmazın değeri 560.000 lira olarak tesbit edilmiş ve bu karar 29.01.1993 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı da tescilkararındaki miktarı nazara alarak bir aylık hak düşürücü süre içinde 03.02.1993 tarihinde dava açıp şufalı payın iptaliyle adına tescilini istemiştir. Bir ay içerisinde dava açıldığına göre cebri tescil davasına konu teşkil eden ve mahkemece kabul edilen 560.000 lira satış bedeliyle tapu harç ve masraflarından oluşan şufa bedeli nazara alınarak işin esasının incelenmesi gerekirken mahkemece keşif yapılarak tescil tarihindeki 12.000.000 lirayı esas alınmak suretiyle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmadığından hüküm bu nedenle bozulmalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmasına ve özellikle, Hukuk Genel Kurulu'nun 05.05.1993 gün 761/192 sayılı kararında da açıkça belirtildiği üzere şufa (önalım) hakkının kullanılması nedeniyle hak sahibi davacının bedele ilişkin yükümlülüğü hakka konu olan payın, hakkın kullanıldığı tarihteki (önceden kullanılmamışsa dava tarihi) değeri olmalıdır.
Davalının, şufa hakkına konu edilen payın satış tarihindeki gerçek değerinin sicilde gösterilen değer olmadığını ve satıştan sonra payın değerinin objektif nedenler veya enflasyon olgusu dolayısıyla değiştiğini ileri sürme hakkı vardır. yasaların uygulanması sırasında görülecek haksızlıkların, adaletten sapmaların düzeltilmesi lik önce yargıya düşen bir görevdir. Yasanın açık ve buyurucu bir emri olmadıkça yargı bu emri yerine getirmekle yükümlüdür.
Önalım (şufa) bedelinin payın satışında tapu sicilinde gösterilen değer olmayıp, hakkın kullanıldığı, yani dava tarihindeki değer olduğunun kabulü hukukun temel amaçlarından olan adaleti gerçekleştirecektir.
Kayden iktisap eden aleyhine açılan şufa (önalım) davalarıyla ilgili olarak, yukarıda genel çerçevesi belirtilen uygulama, Hukuk Genel Kurulu'nca kararlı bir şekilde sürdürülmektedir. Bu uygulamadan koşullarının gerçekleşmesi halinde, şufa konusu payı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle satın alanları yararlandırmamanın en azından hakkaniyete aykırı düşeceği de duraksanmayacak kadar açıktır.
Bu itibarla, yerel mahkemenin, görevin belirlenmesine temel alınacak dava değerini önalım hakkına neden olan satılan payın dava tarihindeki değeri olarak kabul etmesi be bu nedenle görevsizlik kararı vermesi doğru olduğuna göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle (ONANMASINA) oybirliğiyle karar verildi.