 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1994/872
Karar no : 1994/67
Tarih : 15.02.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tesbit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 7.3.1994 gün ve 423-191 sayılı kararın incelenmesi davalı Kurum vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 3.5.1994 gün ve 4320-8889 sayılı ilamı:
(... Davada sonuç olara, 1.2.1994 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanun çevresindeki isteğe bağlı sigortalılığın geçerliliğinin tesbiti istenmiştir.
İsteğe bağlı sigortalılığın ön koşulu zorunlu sigortaya tabi olunmamasıdır. Başka bir ifade ile sigortalı zorunlu sigortaya tabi işinden ayrılmamış ya da kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyetine son vermemişse yani zorunlu sigortalılık niteliği sürüyorsa isteğe bağlı sigortadan yararlanamaz.
Davacı 8.1.1991 tarihli istemi üzerine 1.2.1991 tarihinden itibaren Sosyal Sigortalar Kanunu çevresinde isteğe bağlı sigorta kapsamına alınmış, bilahare talep tarihinde Bağ-Kur tarım sigortalısı bulunduğundan bahisle isteğe bağlı sigortalılığı iptal edilmiştir. Diğer taraftan Bağ-Kur, davacının 1.8.1986 tarihinde başlayan tarım sigortalılığının 1.2.1991 tarihinde sona erdiğini belirtmiş, davacı Bağ-Kur'a yönelik 8.1.1991 tarihli dilekçesinde Sosyal Sigortalar Kanununa tabi isteğe bağlı sigortalı olduğundan bahisle Bağ-Kur'a tescilinin terkinini istemiştir.
2926 sayılı Kanunun 6. maddesi hükmüne göre, bu Kanuna göre sigortalı sayılanlardan, tarımsal faaliyette bulunanlar, tarımsal faaliyetlerine son verdikleri tarihi takibeden aybaşından, diğer Sosyal Güvenlik kuruluşları kapsamına tabi işte çalışanların çalışmaya başladıkları tarihten itibaren sigortalılıkları sonaerer. Dava konusu olayda davacı isteğe bağlı sigortalı olup zorunlu sigortaya tabi bir işe çalışmaya başlamadığından 2926 sayılı Kanunun 6. maddesinin b fıkrası hakkında uygulanamaz. Aynı maddenin a fıkrasının uygulanmasında ise öncelikle davacının tarımsal faaliyetine he zaman son verdiği kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde saptanmalı ve bu tarihi takibeden aybaşından itibaren Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi isteğe bağlı sigortalılığının geçerliliğine karar verilmeli, bu meyanda yasal harçları alınmak suretiyle Bağ-Kur'a da yöntemince husumet yöneltilmelidir.
Mahkemece, belirtilen maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden yazılı biçimde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), oybirliğiyle karar verildi.