 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1994/801
Karar no : 1995/182
Tarih : 15.03.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA: Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yargılama sonunda; Ankara 4.İş Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 17.12.1993 ğün ve 1993/442-901 sayılı kararın incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yaragıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 14.06.1994 gün ve 1994/753-9042 sayılı ilam ile; (.... Davacının hizmet akdi, iş Kanununun 13, maddesi uyarınca ihbar ve kidem tazminatları ödenmek suretiyle feshedilmiştir.
Davacı, fesihden sonra yeni bir iş bulamadığın ve sosyal güvenlik açısından isteğe bağlı borçlanma yaptığını iler sürerek iş kanunu'nun 13/son maddesi uyarınca, fesih tarihi ile muhtemel emeklilik tarihi arasında geçen süre için tazminat istemiştir.
Gerçekten İş Kanunu'nun 13/son maddesine göre, işçinin ayrıca tazminat isteme hakkı vardır. ancak burada söz konusu olan tazminat, genel hükümlere göre, gerekli koşulların olşması halinde söz konusu olabilir. Buna göre, işverinin işçinin yeni bir iş bulmasını engellemesi ve buna bağlı olarak işçinin zarara uğramasıdır. Başka bir deyişle işverenin işçinin yeni bir iş bulmasınıkusurlu davranışı ile engellemesi ve bu eylemle doğan zarar arasında uygun illiyet bağının varlığnın gerçekleşmesi gerekir. Feshi ihbar süresi sonunda henüz hünüz bir iş bulamamış olan salt bu nedenle çalışmadığı ve boşta geçen süreler için tazminat isteyemez .
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, işverenin İy Kanununun 13/son maddesi uyarınca ve genel hükümler çerçevesinde sorumluluğunu gerektirir koşullar gerçekleşmemiştir. Bu nedenle isteğin reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
KARAR: Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek dirnme kararını süresinde temyi edildiği anlaşıldıktan ve derenme kararın verildiği tarih itibariyle HUMK'nun 2494 sayalı Yasa ile değişik 438/11. fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğini reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü
Tarafların kaşılıklıiddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenelere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire Bozma Kararına uyuymak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire Bozma Kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA 15.3.1995 gününde oybirliği ile karar verildi.