 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1994/688
Karar no : 1994/71
Tarih : 15.02.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 3. Ticaret Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 30.1.1991 gün ve 1989/598-1991/37 sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 3.12.1992 gün ve 1991/3829-1992/11087 sayılı ilamı:
(.... T.T.K.nun 1116/5. maddesi ile emredici nitelikte olduğu belirtelin aynı Yasının 1114. maddesi hükmüne göre, yükleten, yükün cins ve kymetine yüklemeye başmadan önce taşıyana bildirdiği ve bu hususlar konşimentoya yazıldığı takdirde taşıyıcı aynı Yasının 1112 ve 1113. maddelerinde belirtilen şeilde saptanacak zarardan yükletene veya gönderilen karşı sorumlu bulunmaktadır. Yine aynı maddede bu bildirimde bulunulmaktadır. Nitekim, doktrinde de bu bildirimin yapılmış olduğu hallerde tazminatın sınırlandırıcı sözleşme hüküm veya kayıtlarının hükümsüz olduğu kabul edilmektedir. (Bkz. M.S.Okay, Deniz Ticaret Hukuku, cilt 2, İstanbul 1971, sayfa Sorumluluk anlaşması ist. 1976, sayfa 136).
Dairemizin emsal nitelikli kararlarında da (Bkz. G.Eriş, Deniz Ticaret Hukuku ve Sigorta, Ankara, 1990 sayfa 631-Y.11.Hukuk Dairesi 25.5.1982 E, 1979 K.2502) yükleten tarafından gemiye yüklenen emtianın cinsi, ağırlığı, nitelikleri ile bununla ilgili fatura veya akreditif kayıtlarının taşıyana bildirilmiş olması ve bu kayıtları konşimentoya yazılmış olması halinde artık yükün değerinin tesbiti ve bilinmesi mümkün olduğundan, bu gibi hallerde yükleten tarafından malın değerinin taşıyana bildirilmiş olduğunun kabulü gerektiği içtihat edilmiş bulunmaktadır. Dava konusu olayda da yükün 129 fıçı ihtiva eden 32 paket halinde (16.661) kg. ağırlığında olduğu ve emtianın markası ve niteliklerinin dahi konşimentoya derç edildiği ve ayrıca proforma fatura numarasının da konşimentoya yazıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan kökleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre, bu bilgilerin taşıyana verilmesi malın değerinin de bildirildiğinin ve taşıyan tarafından bilinmesi gerektiğinin kabulü gerekir. Kaldı ki, konşimentoda beyanlar hanesinden yükün nev'i, adedi, cinsi, ağırlığı, ölçüsü, markası bölümleri açıldığı da dikkat çekmektedir. Bu durum kaşısında malın değerinin taşıtan tarafından bildirildiğinin kabulünü engelleyecek bir hükmün konşimentoya konulması taşıyanın sorumluluğunu kadıracak ve daraltacak nitelikte bulunduğundan bu hükmün dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır. Şu halde mahkemece TTK.nun 1061'nci maddesi gereğince gerçek zarar saptanarak sonucuna göre bir hüküm tesis etmek gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar oknuduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), oyçokluğu ile karar verildi.