 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1994/6
Karar no : 1994/164
Tarih : 23.03.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA: Taraflar arasındaki "kat mülkiyeti kanununa göre hakimin müdahalesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bursa 3 Sulh Hukuk
Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 16.2.1993 gün ve 1992/1337 Esas, 1993/157 Karar sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 28. Hukuk Dairesinin 13.5.1993 gün ve 1993/4908-6388 sayılı ilamî:
(....Dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporuna göre davalı mutfak balkonunu tavana kadar aliminyum doğrama ve camekanla kapatarak mutfağın kullanım alanına dahil etmiş olup bunun ana binanın mimarı projesine aykırı olduğu da belirtilmiştir. Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 19. maddesi hükmüne göre kat maliklerinden biri bütün kat maliklerinin rızasını almadıkça ana gayrimenkulun ortak yerlerinde inşaat ve onarım yapamayacağı gibi binanın dış görüntüsünü değiştirir nitelikte tesisi de yapamaz.
Bilirkişi raporunda belirlenen tesis ve inşaatın sabit olduğu ve balkonun mutfağa katılması amacıyla yapıldığı anlaşıldığına göre davanını kabulüne karar verilmesi gerekirken olaya uymayan gerekçelerin davanın reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR: Tarafların kaşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle binada, balkon kapısının kaldırılması yeni kalorifer peteği konulması, balkon tavanına kadar aliminyum doğrama döşenmek ve cam ile kaplanıp balkon mutfağa katılarak dış görüntü değiştirilmek suretiyle sabit tesis niteliğinde bir inşaat yapıldığı açıkca anlaşıldığına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), oybirliği ile karar verildi.