 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1994/4-717
Karar no : 1995/120
Tarih : 1.3.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARAR1NIN UYGULANMAMASI
- İDARE MAHKEMESİ KARARININ KASTEN UYGULANMAMASI
818/m.41
2577/m.28
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "tazmmat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye Hukuk Dairesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 25.6.1992 gün ve 1991/316- 1992-450 sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 4-Hukuk Dairesinin 29.11.1993 gün ve 1992/10809. 1993/13840 sayılı ilamı:
( ...Dava, idari yargı kararının yerine getirilmemesi nedeniyle meydana gelen zararın tazminine ilişkindir.
Mahkemece, istem kabul edilmiştir.
Davacı, Türkiye Ticaret Sanayi Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliğinde Dış Ticaret Şubesi Müdürü iken, 12.9.1990 tarihinde res'en emekliye sevkedilmiştir. Davacı tarafından işlemin iptali için açılan dava, idare Mahkemesinin 16.5.1991 günlü kararı ile kabul edilmiştir.
Bu kararın alınması üzerine, henüz davacının işe başlaması için bir talebi olmadan, idare tarafından davalıya 3.6.1991 günlü yazı ile işe başlaması istenmiş bu tebligat üzerine davacı 7.6.1991 tarihinde işine dönmüştür.
Açıklanan şu somut olay itibariyle idari işlemin iptali üzerine davacının işe başlamak üzere bir başvurusu olmadan idarece, işlemin iptali nedeniyle işine başlatıldığı, böylece idari Yargılama Usulü Kanununun 28.maddesinde yer alan koşullar gerçekleşmediği gibi, davalıların da idare Mahkemesine ait kararı kasten uygulamadıklan koşulu gerçekleşmemiştir.
Açıklanan hususlar göz önünde tutularak davanın reddine karar veril-mek gerekli iken, yazılı gerekçe ile istemin kabulüne karar verilmiş olması isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararından açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle yürütmenin durdurulmasına dair alınan kararın, davalıların yetkili temsilcilerine ulaştığı belirlenemediği gibi davacının da bu aşamada işe başlatılmasına yönelik bir başvurusu bulunmadığına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ) oyçokluğu ile karar verildi.