 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1994/477
Karar no : 1994/796
Tarih : 30.11.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 7. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 13/7/1992 gün ve 321-390 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 26/10/1993 gün ve 528-12746 sayılı ilamiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
KARAR : İstanbul Asliye 7. Hukuk Mahkemesi'nin 16/5/1994 gün ve 146-446 sayılı direnme kararına yönelik davacılar vekilinin 26/5/1994 havale tarihli temyiz dilekçesinin incelenmesinde; anılan dilekçenin ikinci sahifesinin 4. parağrafında "Müteahhit Tekin Günver, inşaatta tek çivi çakılmamıştır. Yok bazı blokları yapmış Üye hakimin muhalefet şerhinde belirttiği şeklindeki beyanı, hilafı hakikattır. Mahallinde keşif yapan hakimin huzurunda keşif yapılmıştır. Müteahhitin hiç bir şey yapmadığı ve hatta siteye tek çivi çakmadığı huzurlarımızda tesbit edilmiştir. Görülen maddi vakıayı anlamak için özel bir yetenek gerekli değildir. Kaldı ki, bilirkişi raporunda inşaatta hiçbir şeyin yapılmadığını yazmıştır. Karşı tarafın böyle bir beyanı olmadığı gibi bir itirazı da yoktur".
Aynı sahifenin 5. parağrafında "Hilafı hakikat şeylerin yazılması bizleri fazlaca üzmektedir. Bir hukukçunun gerçekleri bu derece saptırması, inanılmayacak şeyler değildir. Utanç duymaktayım".
Sonuncu parağrafta ise "Mahkeme kararında ve muhalif üyenin muhalefet şerhinde, tapunun son kütün sahifesinden bahsetmektedir. Kat mülkiyetine geçilmemiş gayrimenkullerde ayrı kütük sahifesi açılmaz. Bütün kütük tek sahifede yazılıdır. 14/4/1983 tarih ve 2814 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun değişik 13. maddesi böyle demektedir. Bunu dahi bilmekten aciz olmak, üzücüdür." cümle ve ibarelerinin kullanıldığı görülmektedir.
Hukuk Genel Kurulu'ndaki müzakere sırasında öncelikle temyiz eden vekilinin temyiz dilekçesinde yer verdiği bu sözlerin değerlendirilmesine geçilmiş; bu kelime ve cümlelerin, görevle ilgili olarak ve tamamen hukuki ve vicdani kanaati doğruntusunda Daire kararına korşı oy yazan Üye hedef alınmak suretiyle, genelde Yargıtay Dairesini isnat altında bırakacak biçimde ve HUMK.nun 78/2. maddesinde belirtilen "münasebetsiz" nitelikte olduğu kabul edilmiştir.
Bu itibarla, davacılar vekili Avukat Fikri Eren tarafından verilen temyiz dilekçesi yönünden HUMK'nun 78/2. maddesi gereğince işlem yapılması ve anılan dilekçe ile ilgili olarak yasal gereği için Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulması gerektiği sonucuna varılmıştır.
SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle;
1- Davacılar Avukatı tarafından verilen 26/5/1994 havale tarihli temyiz dilekçesi içerdiği ibare ve cümleler itibarı ile HUMK'un 78/2.maddesi hükmü uyarınca "münasebetsiz" evrak niteliğinde görüldüğünden, bu ibare ve cümlelerin çıkartılması suretiyle yeniden düzenlenecek temyiz dilekçesi vermesi için davacılar vekiline bu kararın tebliğinden itibaren 10 günlük ek bir süre tanınmasına, aksi halde teyiz isteminden vazgeçmiş sayılacağının kendisine ayrıca tebliğine,
2- Aynı Avukat tarafından verilen ve bir bütün olan Daireyi isnat altında bırakan dilekçenin aslının, Hukuk Genel Kurulu karar örneği ile birlikte gereğinin değerlendirilerek yerine getirilmesi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
3- İstenilen husus yerine getirildiğinden Yargıtay'ca gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine geri çevrilmesini, Diğer hususların bilahare düşünülmesine, 30/11/1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.