 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1994/455
Karar no : 1994/630
Tarih : 26.10.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "haksız rekabetin men'i" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kocaeli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 24.9.1990 gün ve 1988/347-1990/538 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 21.9.1992 gün ve 1991/2040-1992/9114 sayılı ilamı ile;
(.. Ambalaj benzerliği dolayısıyla haksız rekabet oluşur. Davacının satışa arzettiği "Mudurnu Saray Helvası" kutusunun davalılarca benzetilmek istendiği görülmektedir. Mahkeme'ce kutu ve ambalaj yönünden bilirkişiye mukayeseli bir inceleme yaptırılmak ve davacıya ait kutuların öncelikle kullanılmaya başlanmış ve piyasaya tanıtılmış olup olmadığı saptandıktan sonra şayet kullanma ve tanıtma önceliği var ise kutulardaki renk, desen, üzerindeki motif ve işaretler ve yazılar ve grafik yönünden davalılardan hangisinin kutularının iltibas yaratacak bir benzerlik arzettiği tesbit edilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkeme'ce önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, haksız rekabetin tesbiti, meni ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere Türk Ticaret Kanunu, haksız rekabeti, genel olarak aldatıcı hareket ve iyiniyet kurallarına aykırı diğer şekillerle ekonomik rekabetin her türlü kötüye kullanılması olarak tanımlamıştır. (TTK. mad.56) İyiniyet kurallarına aykırı hareketler başlığını taşıyan müteakip 57. maddesinde de sınırlayıcı olmamak kaydıyla iyiniyet kurallarına aykırı hareketler 10. bent halinde gösterilmiştir. Belirtilen maddenin 5. bendinde de başkasının emtiası, iş mahsulleri, faaliyeti veya ticaret işletmesi ile iltibaslar meydana getirmeye çalışmak veya buna müsait bulunan tedbirlere başvurmak, hususiyle başkasının haklı olarak kullandığı ad, ünvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtaları ile iltibasa meydan verebilecek surette, ad ünvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtaları kullanmak veyahut iltibasa meydan veren malları, durumu bilerek veya bilmeyerek, satışa arzetmek veya şahsi ihtiyaçtan başka her ne sebeple olursa olsun elinde bulundurma eylemlerine yer verilmiştir. Tarafların imal ettikleri mamüllerini tanıtma aracı olarak kullandıkları ambalajın ebadı, şekli ve renklerinde ayniyetin iltibasa yol açabileceği de aşikardır. Bu itibarla Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi doğru değildir.
O halde usul ve Yasa'ya uygun bulunmayan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), 26.10.1994 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.