 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1994/446
Karar no : 1994/803
Tarih : 30.11.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Şişli Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce ilk itirazın kabulü ile dava dosyasının iş bölümü nedeniyle Kadıköy Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair verilen 1.12.1992 gün ve 1992/620-572 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 12.2.1993 gün ve 1993/735-940 sayılı ilamı; (.... Davalı vekilinin yetki itirazı kabul edildiğine göre, davalı taraf yararına, Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre vekalet ücretine hükmetmek gerekirken bu yönden yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, itiraz üzerine duran takibin, itirazın iptali suretiyle devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davalı vekili, iş bölümü ve yetki itirazlarında bulunmuştur.
Davanın görülmekte olduğu Şişli İlçesi adli teşkilatında ayrı bir Ticaret Mahkemesi mevcut değildir. Bu yönden İstanbul Ticaret Mahkemesi yetki sahası dahildir.
H.U.M.K.'nun 191'nci maddesinde de ilk itirazlar hakkında esas davayı görmeye yetkili hakim tarafından karar verileceği hükme bağlanmıştır.
Somut olayda; Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davalının yaptığı iş bölümü itirazı kabul edilerek, uyuşmazlığın niteliği gereği, davaya Ticaret Mahkemesi'nce bakılmasına karar verilmekle birlikte, yetki itirazı'da kabul edilerek, davanın Kadıköy Ticaret Mahkemesi'nde görülmesi hükme bağlanmıştır. Bu durumda, mahkemece dava İstanbul Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmiş olmadığından, H.U.M.K.nun 191'nci maddesine aykırı olarak selahiyettar olunmadığı halde yetki itirazı hakkında da karar verilmiş olması doğru değildir.
Bu itibarla Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) oybirliği ile karar verildi.