 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1994/436
Karar no : 1994/572
Tarih : 05.10.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "kişisel ilişki kurma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bursa-Yenişehir Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulune dair verilen 1.4.1993 gün ve 134-141 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 20.5.1993 gün ve 4687-5283 sayılı ilamı:
(... Dava dilekçesinde tavzih isteği açıklanmış olmakla birlikte bu dava kişisel ilişki isteğini havi müstakil bir davadır. Nitekim mahkemece de ayrı bir esasa kaydedilmiştir. O halde kişisel ilişki hakkında hüküm tesisi ile yetinilmesi gerekirken ilk davaya ilave hüküm koyucu nitelikte karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
Kabul şekli bakımından da babanın Yenişehir'de ananın İzmir'de ve çocuğun iki yaşında oluşu nazara alındığında çocukla baba arasında her hafta Cumartesi ve Pazar günleri konulan kişisel ilişki çok olup çocuğun fikri ve bedeni gelişmesini engelleyici nitelikte olması isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle dava, harcı verilerek açılan ve başka esasa kaydedilen müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulması istemine yönelik bağımsız bir davadır. Dava dilekçesinde, tavzih isteğinden söz edilmesi bu kabulde sonuca etkili değildir. Kaldı ki, somut oluydan HUMK'nun 455. maddesinde öngörülen şartlara uygun tavzihi gerektiren bir hususun bulunmadığı da açıktır. Hal böyle iken karı koca olan taraflar arasında önce görülen boşanma davası sonucu verilen karara ek hüküm koyucu nitelikte bir karar verilmesi doğru değildir. O itibarla Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) oyçokluğu ile karar verildi.