 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1994/408
Karar no : 1994/471
Tarih : 29.06.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "vasiyetnamenin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kadıköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 05.05.1993 gün ve 1992/413 E. 1993/323 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 18.10.1993 gün ve 6728-9375 sayılı ilamı: (...Medeni Kanun'un 485. maddesi ve 27.02.1952 tarihli 1951/7 esas 1952/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı hükümlerince elyazısı vasiyetnamede yapıldığı mehal gösterilmelidir. Yada bir yoruma gitmeksizin vasiyetnamenin içeriğinden vasiyetnamenin yapıldığı yer anlaşılmalıdır. Bu şart vasiyetnamenin geçerlilik şartıdır. İptali istenen 14.10.1985 günlü elyazısı vasiyetnamede yapıldığı mahal anlaşılmamaktadır. şu halde belirtilen elyazısı vasiyetname hakkındaki davanın kabulü gerekirken reddi doğru değildir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildikleri anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibarıyla HUMK.'nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/2. fıkrası hükmü gereğince duruşma isteklerinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle, 19.03.1991 tarihli ilk vasiyetnamenin tüm yasal şekil koşullarını içerdiği ve geçerli olduğu hususu mahkeece kurulan hükmün Özel Dairece de kabulü dolayısıya tartışmasızdır. Üzerine ek vasiyetname ibaresi konulan ve iptali istenen 14.10.1991 tarihli vasiyetname ise, geçerliliği çekişmesi bulunan 19.03.1991 tarihli tarihli vasiyetnameden yedi aya yaklaşık bir süre sonra tanzim edilmiş yeni bir vasiyetnamedir. Üzerindeki ek vasiyetname ibaresinin bu gerçeği değiştirmeyeceği aşikardır. El yazısı ile düzenlenen vasiyetnamelerde düzenlendiği yerin belirtilmesinin vasiyetnamenin geçerlilik koşulu olduğu da 27.02.1952 gün 7/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme kararı gereğidir. Somut olayda iptali istenen vasiyetnamede düzenleme yeri bulunmadığına göre, Hukuk Genel kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Mümeyyizlerin temyiz itirazlarının açıklanan nedenle kabulü ile, direnme, kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) ikinci görüşmede oyçokluğuyla karar verildi.