 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1994/400
Karar no : 1995/15
Tarih : 25.01.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "kamulaştırma bedelinin artırılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; KartalAsliye 2. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 8.6.1993 gün ve 1992/437 E. 1993/269 K.sayılı kararın incelenemsi davalı idare vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 30.11.1993 günve 1993/18695 E.1993/23176 sayılı ilamı, (... Kamulaştırma Kanunun 12/son maddesi uyarınca paylı mülkiyete konu olan taşınmaz mal paydalar arasında taksime tabi tutulmuş her paydaşın yeri berilnemşi ise kamulaştırma bedeli hangi paydaşa ait bölüm kamulaştırılmış ise o paydaşa ödenir. Davalı idarenin yazısından da anlaşılacağı üzere kısmen kamulaştırılan taşınmaz mal kamulaştırılmadan önce özel parselasyona tabi tutulmuş ve kamulaştırılan bölüm paydaşlardan Hakkı Döner, Raif Can Atakar ve Dursun Engin'eisabet etmiştir. Kamulaştırma tebligatı adı geçenlere çıkartılmış kamulaştırma bedeli de ödenmek suretiyle paylarının ferağı da rızai olarak alınmıştır. Davacının kamulaştırılan bölümde ilişkisi yoktur. Payı da tapu kaydında muhafaza olunmuştur. davanın bu nedenle reddi yerne kabulüne karar verilmesi, doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılanyargılama sonunda; mahkemce önceki karanda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, kamulaştırma bedelinin artırılması istemine ilişkindir.
Paylı mülkiyet üzere bulunan taşınmazda, paydaşlar arasındaözel parselasyon yapılmış durumdadır.
Özel parselasyonun tamamlanıp her paydaşa payı karşılığı belirli bir yerin intifaı bırakıldıktan sonra, bu yerde kısmi kamulaştırma yapılmıştır. Kural olarak, kısmi kamulaştırma içerisinde kalan kesime isabet eden özel parsellerin, hangi paydaşın payı karşılığı intifaınaterkedilen yerde ise kamulaştırma bedelinin o paydaşa ödenmesi gerekir.
Davacı, payı karşılığı kendisine 23 numaralı özel parselin isabet ettiğini ileri sürerken, Devlet Karayolları Genel Müdürlüğü cevabi yazısında da bu özel parselin kısmi kamulaştırma kapsamında kaldığı bildirilmiştir.
Hernekadar, tapu kaydında, halen davacı kayden 220/13875 pay sahibi bulunmakta ise de, kamulaştırma yolu ile taşınmaz mal iktisap edenin tescilden önce ona malik olacağı, M.K. 633. maddesi hükmü gereğidir. bu itibarla, kamulaştırması yapılan yerle ilgili olarak salt sicilde kayıt bulunması, koşulları varsa bu yerin kamulaştırıldığı gerçeğini ortadan kaldıramaz. Hal böyle olunca, olayda hukuksalve sağlıklı bir çözüme ulaşılabilmesi için, öncelikle taşınmaza ait özel parselasyon öncesi tapu kaydının ilk tesis ve tedavülleri ile birlikte getirtilmesi paydaşlar arasında yapılan özel parselasyon anlaşmasında payı karşılığı davacının intifaına bırakılan kısmın belirlenmesi ve yine kısmi kamulaştırmaya ilişkin kroki belgelerin celbi ile uzman bilirkişi aracılığı ile mahalline uygulanması ve davacıya payı karşılığı bırakılan özel parselin kısmi kamulaştırma kapsamında kalıp kalmadığının kesin olarak saptanması gerekir. Bu konuda yeterli bir araştırma ve inceleme yapılmadan eksik inceleme ile sonuca ulaşılamaz.
Bu yön gözetilmeksizin davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. O halde usul ve yasaya uygunbulunmayan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) oybirliği ile karar verildi.