 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1994/380
Karar no : 1994/480
Tarih : 29.06.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "maddi ve manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Yalova Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 20.9.1993 gün ve 893-567 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 16.11.1993 gün ve 14723-16675 sayılı ilamı:
(.. Davacı davalıya ait özel dersanede 1.10.1991-1.10.1992 arası 1 yıllık belirli süreli sözleşme ile çalışmakta iken 3.6.1992 tarihinde haksız olarak işten çıkarıldığını ileri sürerek bu davayı açmıştır.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dinlenen tarafsız davacı tanığı etraflıca alınan ifadelerinde davacının işveren tarafından işten çıkarıldığını bildirmiştir. Her ne kadar davalı davacının işe gelmediğini daha sonra kendisine gönderilen yazılarla da işe çağırıldığını savunmuş ise de, davacının, 5.6.1992 gününü izleyen günlerde işe gelmediği konusunda herhangi bir tutanak da düzenlenmiş değildir. Davalının dinlettiği ve işyerinde görevli olan tanık ise davacının istifa etmek istediğini ancak istifa dilekçesi vermediğini bildirmiştir. Toplanan bütün bu deliller birlikte değerlendirildiğinde davacının iş aktinin işveren tarafından feshedildiği, davacının bu konuda kendisine bir belge verilmesini istemesine rağmen böyle bir belge verilmediği ve aradan 15 gün geçtikten sonra gönderilen yazılarda işe gelmediğinden söz edildiği oysa gelmediği günler için herhangi bir tutanakta tutulmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda BK.nun 325. maddesi hükmü de gözetilerek geri kalan sözleşme süresi için ücret alacağına dair karar verilmesi gerekirken aksine düşünce ile bu isteğinde reddi isabetsizdir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) 29.6.1994 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.