 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1994/378
Karar no : 1994/517
Tarih : 21.09.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 5.Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 13.5.1993 gün ve 1993/535-1993/181 sayılı Karar'ın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 2.Hukuk Dairesi'nin 8.10.1993 gün ve 7964-8976 sayılı ilamı:
(...Ana veya babanın başkası ile evlenmesi, başka bir yere gitmesi, ölümü gibi bir halin meydana gelmesi halinde hakim doğrudan veya ana yada babanın velayeti kaldırılarak diğer tarafa verilebilir (M.K.md.149,md.271). Ancak bu şartlar mutlak değiştirme sebebi de değildir. Velayetin düzenlendiği tarihteki şartların çocuk aleyhine gelişmiş olması gerekir. Velayet düzenlenirken de çocuk küçüktür ve anne şefkatine muhtaçdır. Dosya içeriğine göre velayetin değiştirilmesi gereken bir olgu kanıtlanmamıştır. Bu durum velayetin değiştirilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma sonucu müşterek çocuk küçüğün velayeti davalı babaya bırakılmıştır. Bu aşamadan sonra velayetin değiştirilmesi istemi, velayetin tevdii sırasındaki koşullara göre değil, kendisine velayet tevdii edilen babanın velayeti yürütmesinin çocuk aleyhine yeni gelişmeler meydana getirmesi halinde mümkündür.
Somut olayda ise, davalı babadan velayetin alınmasını haklı gösterebilecek bir nedenin varlığı kanıtlanabilmiş değildir. Bu itibarla Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi doğru değildir. O halde usul ve yasaya uygun bulunmayan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) oyçokluğu ile karar verildi.