 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1994/37
Karar no : 1994/66
Tarih : 28.02.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Hırsızlık suçundan sanık İ.M.'ın beraatine ilişkin Adana 4. Sulh Ceza Mahkemesi'nce 20.01.1992 gün ve 796/62 sayı ile verilen kararın, katıları vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen
Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nce 09.12.1992 gün ve 8393-8740 sayı ile;
(Sanığın Sulh Hakimliği'ndeki açık ikrarı ve dosya içeriği ile suçun sübuta erdiği gözetilmeden, mahkumiyeti yerine, beraatine karar verilmesi) isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise, 06.04.1993 gün ve 235-549 sayı ile;
suçun sübuta ermediği, açıklamasıyla önceki kararda direnilmiştir.
Bu karar da, katılan vekili tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "Bozma" istekli 08.02.1994 gün ve 44539 sayılı tebliğnamesiyle, Yargıtay 1. Başkanlığı'na gönderilmekle, Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup, düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık suçun sübuta erip ermediği hususundadır.
Dosyadaki kanıtlara bakıldığında; şikayetçi Nuri Ü. aşamalarda "3-4 yıldır kendisine ait kuyumcu atölyesinde kalfa olarak çalışan sanığın altın çaldığını saptadığını, bu duruma yanında çalışan diğer kalfalar ve sanığın altın sattığı kuyumcuların tanık olduğunu" ileri sürmüştür.
Sanık 19.10.1990 günlü kolluktaki ifadesinde ve Sulh Ceza Hakimliği'ndeki sorgusunda; "şikayetçiye ait kuyumcu atölyesinde kalfa olarak çalıştığı sırada )-8 adet bayan yüzüğünü çalarak Fazilet ve Hikmet kuyumcusuna sattığını" hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde kabul ederken, duruşmadaki sorgusunda üzerine yüklenen suçu işlemediğini savunmuştur.
Olay tanıklardan Gökhan B.; "sanığın işlemek üzere şikayetçi tarafından kendisine teslim edilen altın zincir parçalarını sakladığını" beyan ederken, tanıklar Necdet E. ve Hikmet B. de ; "sanığın getirdiği bayan yüzüklerini satın aldıklarını" söylemişlerdir.
Şikayetçinin iddiası, sanığın Sulh Ceza Hakimliği'ndeki açık ikrarı ve tanıklar Gökhan B., Necdet E. ve Hikmet B.'nin görgüye dayalı yeminli anlatımları ile doğrulanmıştır.
Yeterli ve inandırıcı görülen bu delillerle sanığa yüklenen suç sübuta ermiş bulunduğundan direnke kararının bozulması gerekir.
Karşı oy kullanan Kurul Üyesi Tahvil; direnme kararının haklı nedenlerle dayandığını ileri sürmüştür.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, katılan vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, direnme kararının istem gibi (BOZULMASINA) 2/3'ü aşan oyçokluğuyla karar verildi.