 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1994/316
Karar no : 1994/489
Tarih : 29.06.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "yönetim kurulu kararının iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 22.12.1992 gün ve 1991/722 Esas-1992/991 Karar sayılı kararın incelenmesi davalı şirket vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 15.4.1993 gün ve 1993/2229-3250 sayılı ilamı
(... Taraflar arasındaki 6.1.1990 tarihli sözleşmenin 18. maddesinde, davacı dönem ortağının adres değişikliğini davalıya bildirmediği takdirde, tebligat adresinin sözleşmede yazılı olan adres sayılacağı kabul edilmiştir. Davacı, adres değişikliğini bildirmediği için davacının sözleşmedeki adresine çıkarılan ihtarname davacıya tebliğ edilmiş sayılır.
Öte yandan, aynı sözleşmenin 6. maddesinde de "her ne sebeple olursa olsun ödeme planındaki taksitlerin yatırılmaması halinde verilecek 20 günlük süre içerisinde yatırılmadığı takdirde sözleşmenin fesih edildiğinin bildirileceği" öngörülmüştür.
Davalı, ihtara rağmen süresinde taksit borcunu ödemediğinden sözleşmeyi feshettiğini davacıya bildirmiştir. Davacı, 1990 yılının 12. ayından 1991 yılının 8. ayına kadar olan taksit borçlarını ödediğini savunmuş ise de; bu savunmasını yazılı bir delille isbat edememiştir. Ancak dava dilekçesinde davacı (her türlü delil) demek suretiyle yemin deliline de dayanmış sayıldığından, taksit borçlarını ödediğine dair, davalı şirkete bir yemin teklifine hakkı bulunduğu hatırlatılarak, sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), 29.06.1994 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.