 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1994/210
Karar no : 1994/257
Tarih : 27.04.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "itirazın kaldırılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kadıköy 1. İcra Tetkik Mercii Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 16.6.1993 gün ve 364-514 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 5.10.1993 gün ve 10333-14882 sayılı ilamı:
(.. Alacaklı tarafından borçlu hakkında 4.3.1993 tarihli gayrimenkul satış senedine dayanarak 3.380.000.- lira asıl alacağın 2.500.000 lira cezai şart ve 14.112.000 lira faizi ile tahsili için takip yapılmış 49 örnek ödeme emri tebliği üzerine borçlu vekili icra müdürlüğüne verdiği itiraz dilekçesiyle müvekkilinin alacaklıya hiçbir borcu olmadığını bildirmiştir. Alcaklı vekili merciden itirazın kaldırılmasını istemiş, mercice talep kabul edilmiştir.
Takip dayanağı harici satış sözleşmesi İİK.nun 68/1. maddesinde yazılı mücerret borç ikrarını havi bir belge niteliğinde değildir. Paranın tahsil edilip edilemeyeceğinin saptanması yargılamayı gerektirir. Mercice bu yön gözetilerek itirazın kaldırılması talebinin reddi gerekirken kabulü isabetsizdir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkeme'ce önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle takipte dayanılan 4.3.1983 günlü satış akti başlığı altında düzenlenen senet, tarafların karşılıklı edimlerini içermektedir. Taraflarca karşılıklı edimlerin yerine getirilip getirilmediği hususunun değerlendirilmesinin mahdut yetkili mercide mümkün bulunmadığı, bunun ancak genel mahkemede çözüme ulaşabileceği açık bir olgu olduğuna göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve Yasa'ya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) 27.4.1994 tarihinde oybirliği ile karar verildi.