Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1994/18-886
Karar no : 1995/213
Tarih : 22.3.1995

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • BAĞIMSIZ BÖLÜMÜN CİHETİ TAHSİSİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ ( Mesken-işyeri )
  • YÖNETİM PLANININ DEĞİŞTİRİLMESİ
 
634/m.24/2,28,20,33
 
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "eski hale getirme, tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Şişli 4.Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabül, kısmen reddine dair verilen 27.1.1994 gün ve 1993/558 E. 1994/58 K. sayılı kararın incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 21.5.1994 gün ve 1994/3578-1994/5970 sayılı ilami;
( ...Kat Mülkiyeti Kanununun 24. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; ana gayrimenkulün kütükte mesken olarak gösterilen bağımsız bölümünün işyeri olarak kullanılması ancak kat malikleri kurulunun oybirliği ile vereceği kararla mümkündür. Bodrum katta yer alan 2 nolu bağımsız bölüm tapuda mesken olarak kayıtlıdır. Yönetim planının 32.maddesinde bodrum katlarının meskenden gayri depo, dükkan ve benzeri bir maksada tahsis edilmesi ve ön cepheye bakan pencerelerin kapı haline getirilmesi ile buradan merdivenden yukarı çıkılması kanusundaki tadilata maliklerin şimdiden kabul ve muvafakat ettiklen şeklindeki hüküm, bu bağımsız bölümlerde projesi yaptırılıp onaylattırılmak ve inşaat ruhsatı alınmak suretiyle tadilatın yapılmasına muvafakatı içermekte ise de, 24. maddenin 2. fıkrası hükmünün sarahatı karşısında, bu tadilattan sonra tapuda cins tashihi yapılıp tadilata uğrayan bodrum kattaki bağımsız bölümler kütüğe işyeri olarak kaydedilmedikçe ya da kat malikleri toplanıp usulüne üygun olarak oybirliğiyle bir karar vermedikçe bu yerlerin işyeri olarak kullanılması olanağı bulunmamaktadır. Yönetim planındaki "...şimdiden kabul ve muvafakat ederler" sözcükleri sözü edilen 24. maddenin kütükte mesken olarak mevcut kaydı kendiliğinden değişmiş sayamayacağı gibi yine aynı madde hükümündeki "oybirliğiyle alınmış bir karar" yerine de geçmez.
Bu durumda 2 nolu bağımsız bolum yönünden de davanın kabulü gerekirken yönetim planındaki hükme dayanılarak reddi doğru görülmemiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü.
Dava, tapu kütüğünde mesken olarak kayıtlı olan ancak yönetim planının 32. maddesinde dükkan olarak kullanılmasına muvafakat edilen 2 nolu bağımsız bölümün, işyeri olarak kullanılmasının önlenmesi ve tahliye istemine ilişkindir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 28. maddesinde; Yönetim planının, yönetim tarzının kullanma maksat ve şeklini, yönetici ve deneticilerin alacaklan ücreti, ve yönetime ait diğer hususları düzenieyeceği açıklandıktan sonra yönetim planının bütün kat maliklerini bağlayan bir sözieşme hükmünde olduğu; yönetim planında hüküm bulunmayan hallerde anagayrimenkulün yönetiminden doğacak anlaşmazlıklan bu Kanuna ve genel hükümlere göre karara bağlanacağı belirtilmiştir.
Madde metninde açıklandığı gibi, uyuşmazlık halinde öncelikle uygulanması gereken yönetim planıdır. Yeterki yönetim planındaki hüküm Kat Mülkiyeti Kanunun'nun ve diğer Kanunların emredici kurallarına aykırı olmasın.
Mesken cinsli bir bağımsız bölümün, dükkan ( İşyeri )olarak kullanılabilmesi, kullanma maksat ve şeklini belirleyen bir düzenleme olarak yönetim planında, yer almasının doğal ve Kanüna uygun olduğu açıktır. Üzerinde durulması gereken konu, kullanma maksat ve şeklini belirleyen bu hükmün, Kanunun emredici ( kamu düzenine ilişkin ) kurallarına aykırı olup olmadığıdır. Bu husustaki düzenleme Kat Mülkıyeti kanununun 24. maddesinde yapılmıştır. Bu maddeye göre; kütükte ister işyeri ve ister mesken olarak gösterilen bağımsız bölümlerde, hastane, dispanser, klinik, poliklinik, ecza laboratuvarı gibi müesseseler kurulamaz. Kat maliklerinin buna aykırı sözleşmeleri hükümsüzdür. Mesken cinsli bağımsız bölümün, yukarıda sayılanlar dışında işyeri olarak kullanılması ise tüm kat maliklerinin ortak iradelerine bırakılmıştır. Olayda bütün kat maliklerinin imzasını taşıyan ve tapu kütüğünün eki olan yönetim planında, dava konusu bağımsız bölümünün dükkan olarak kullanılmasına imkan tanıyan hükmün, bu yönetim planını imzalayanları bağladığı gibi onların külli ve cüz'i haleflerini de bağlayacağı kuşkusuzdur.
Hukuk Genel Kurulu'nda konunun tartışılması sırasında bir kısım üyeler, 2814 sayılı Kanun ile Kat Mülkiyeti Kanununun 28/3 maddesinin değiştirilerek yönetim planının 4/5 çoğunlukla değiştirilme olanağının sağlandığının ve bu şekilde bütün kat maliklerinin iradelerini içermeyen bu çoğunlukla mesken olan bağımsız bölümün işyeri olarak kullanılmasına imkan verilmiş olacağını ifade etmişlerse de çoğunlukça yönetim planının sözü edilen çoğunlukla değiştirilmesi ancak konunun tüm bağımsız bölüm maliklerinin oybirliğini öngörmeyen düzenlemelerde uygulanabileceği ortak giderlerin paylaştırılması ( madde 20 ) gibi, oysa meskenin işyerine dönüştürülmesi ( madde 24 ) ancak tüm kat maliklerinin oy birliği ile mümkün olduğu görüşü ile paylaşılamamıştır. Nitekim 2814 sayılı Kanunun yürürlüğünden sonraki uygulamada bu şekilde oluşmuştur. Bu yöne riayet edilmeden yapılan değişiklik ilgilinin sulh hakimine başvurusu üzerine iptale mahkumdur. 2814 sayılı Kanunla yapılan değişikle birlikte aynı maddeye dercedilen "Kat Maliklerinin 33. maddeye göre mahkemeye başvuranın hakiarı saklıdır" hükmü ile bu husus vurgulanmıştır. Aynı şekilde yönetim planına ayni hak sağlayıcı hükümlerin konulması da mümkün değildir. Konulduğu takdirde her zaman iptali sağlanabilecektir.
Hal böyle olunca mahkemece mevcut delillerin değerlendirilmesi suretiyle dava konusu iki numaralı bağımsız bölümün meskene dönüştürülmesi ve tahliye istemine ilişkin davanın reddine karar verilmesi doğrudur. 0 halde usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararı onanmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ( ONANMASINA ) ikinci görüşmesinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava, tapuda mesken olarak kayıtlı bölümün işyeri şeklinde kullanılması nedeniyle vaki mudahalenin meni ne, eski hale getirilmesine ve tahliyeye ilişkindir. Böyle bir davanın Kat Mülkiyeti Kanununun 24. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre sonuca bağlanması gerekirken Mahkemece, yönetim planının 32. maddesinde yer alan "Bodrum katların meskenden ayrı depo, dükkan ve emsali gibi bir maksada tahsis edilmesi...şeklini malikler şimdiden kabul eder." şeklinde ifadeye dayanılarak, bodrum katta olduğu saptanan bağımsız bölümle ılgill davanın reddine karar verilmiş, Dairenin bozmasına direnen mahkeme kararı, H.G.K çoğunluğunca ikinci müzakerede onanmıştır.
Kat Mülkiyeti Kanununun 28. maddesi hükmüne göre yönetim planı, anagayri menkulün yönetim tarzını, kullanma maksat ve şeklini düzenler. Külli ve cüzi halefleri de dahil tüm kat maliklerini bağlar. Bir bağımsız bölümün mesken veya işyeri olma niteliği, yönetim planının tarifinde yer alan "kullanma maksat ve şekli" deyimi kapsamında müteala edilir ise de, bu konuda 24.maddenin 2.fıkrası hükmünün de ihmal edilmeyecek bir ilkeyi yansıtdığının gözönünde bulundurulması gerekir.
Gerçekte anılan fıkraya göre, gayrimenkulün kütükte mesken olarak gösterilen bağımsız bir bölümünde sinema, tiyatro, gazino, pavyon, bar, klüp, fırın, lokanta, dükkan galeri ve çarşı gibi yerler ancak kat malikleri kurulun oy birliği ile vereceği kararla açılabilir. 3. fıkra hükmüne göre bu kararın ayrıca bütün bağımsız bölümlerin kat mülkiyeti kütüğündeki sayfalara şerh edilmesi de gerekir. Kanun koyucunun 24. maddenin 2. fıkrasındaki işlemin ancak bir kat malikleri kurulu kararıyla gerçekleşebileceğini hükme bağlaması, bu işleme verdiği önemden kaynaklanmaktadır. Kanun koyucu, ana gayrimenkulün üstüne kat ilavesi veya çekme katın tam kata çevrilmesi ile ılgili 44.; anagayrimenkulün dış duvarlarının çatı veya damının reklam maksadıyla kiralanmasına dair 45. maddelerinde olduğu gibi, anagayrimenkule bir ayni hak takyidi getirmeyen önemli konularda da kat maliklerinin karar almalarını öngörmüş, buna karşılık daha az önemli durumlarda örneğin 19. ve 20. maddeler de böyle bir şarta yer vermemiş "oybirliğini" yada "muavafakatı" yeterli görmüştür. Tüm bağımsız bölümleri mesken olarak tapuya kayıtlı ve bu şekilde kullanılmakta iken, bunlardan birinde, 24. maddeye göre ancak kat malikleri kararıyla mümkün olduğu yıllar önce artık kat malikleri sıfatları da bulunmayan kişilerin imzalarıyla düzenlenmiş yönetim planınm bir hükme dayanılarak bar, pavyon, gazino, dans salonu gibi eğlence yerleri; fırın, lokanta, pastane, basım evi gibi ticaret yerleri açılmasının kat maliklerine getirebileceği huzursuzluğun boyutları ortadadır. Anagayrimenkulün diğer bağımsız bölümlerini tapu kaydına uygun biçimde mesken olarak kullanan maliklerin sırf bu nedenle bağımsız bölümlerini gerekli gördüklerinde, mülkiyet haklarının bu sebebe kısıtlanmış, hatta bertaraf edilmiş olduğu sonuçlarıyla karşı karşıya gelinir.
Bu konuda, yönetim planının nasıl düzenlendiğinin de gözönünde bulundurulması gerekir. Çoğu zaman henüz yapı inşa edilmeden, arsa üzerinde kat irtifakı tesis edilirken arsa sahibi ya da arsa sahibi ile birlikte mülkiyete ortak edilen müteahhit tarafından verilmiş yönetim planlarının hemen her zaman, anagayrimenkulün kullanım yada yönetiminde bu kişiler lehine hükümlere yer verilir. Kat Mülkiyeti Kanununun 12. maddesinin ( c ) bendi uyarınca tapu kütüğüne geçirilmek üzere verilen listelerde yer almayan bu hususlar olayımızda olduğu yıllar daha sonra yönetim planı hükmü olarak ortaya çıkarılmakta ve kat malikleri arasında büyük huzursuzluklara neden olmaktadır.
0 halde, 24. maddenin 2 ve 3. fıkralarının yasanın amir hükmü kabul edilip bunun hilafına olan yönetim planı hükmüne bu sebeplerle itibar edilmemelidir. Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 22.9.1993 gün ve 1993/18-417 E/1993/514 K.sayılı kararında da ( YKD-Aralık 1993 ) yönetim planının bütün kat malikleri ile onların külli ve cüzi haleflerini bağlayıcı olduğu vurgulandıktan sonra, "yönetim planının bu niteliği, yani sözleşmeye taraf olmayan, onu imzalamayan sonraki maliklerin de uymaları gereken bir belge oluşu, yasada tanımlanan kapsamının genişletilmesine izin vermez. Örnegin herhangi bir kat malikine bir ayni hak bahşetmez. Ana taşınmazın mimarı projesine aykın olarak ortak yerlerde inşaat yapmak ve özel temellük hakkı tanıyamaz. Taşınmazın ortak kullanma tahsis edilmiş yerlerini ( kapıcı dairesi, kömürlük, çamaşırhane ) belli bir kat maliki yada maliklerince inhisari kullanımına terk edemez. Yasanın 19. maddesindeki tüm kat maliklerinin ortak imzasının yada 44.maddeye göre oybirliği ile karar alınmasını gerekli kılan koşullarını bertaraf eden hükümler yönetim planında yer alamaz. Buna rağmen yönetim planında yer verildiği takdirde bunlar geçersiz olup kat maliklerini bağlamaz. "Görülü-yor ki karara konu maddi olayın özelliği itibariyle yönetim plahında yer almaması gereken hususlar arasında 24.maddenin ikinci fıkrasında ki haller sayılmamış ise de, yasakların sayılanlarla sınırlı olmadığı açıktır. Yönetim planında, yasanın amir hükümlerine aykın anagayrimenkul ile bağımsız bölümlerin tapudaki niteliklerini ve kullanma tarzlarını değiştirici hükümlere yer verilemez.
Mesken olan bağımsız bölümlerin işyeri olarak kullanımına izin verilmesini ön-gören yönetim planının hangi tarihde düzenlenip tapuya verildiği dosya içeriğinden anlaşılmamakta ise de, büyük olasılıkla bu , binanın yapımı ve kat irtifakının tesisi sırasında gerçekleşmiştir. Yönetim planının tapuya verildiği gün de olsa kat malik-leri kat mülkiyetine geçirilirken 12. maddenin ( c ) bendine uygun olarak verdikleri ve tümünün imzasını taşıyan noterden tasdikli liste de tüm bağımsız bölümlerin mesken olduğunu beyan etmişler, bunun böyle olduğunun tapu kütüğüne tescil edilmesini istemişler ve bu istekleri yerine getirilmiştir. Kanunun 24. maddesinin 2 ve 3. fıkralarındaki amir hükümle birlikte yasa gereği verilmiş noterlikçe onaylı bu beyana değil de büyük olasılıkla daha önce imzalanmış yönetim planına öncelik verilmesine, yasanın 28. maddesi yeterli dayanağı sağlayamaz.
Kat Mülkiyeti Kanununun 12. maddesinin ( c ) bendi, bağımsız bölümlerin oybir-liği ile belirlenen niteliklerinin ( iş yeri-mesken vs. ) tapuya tescilini öngörmekle, 24. maddenin 3. fıkrası dahi, 2. fıkraya uygun olarak alınmış bir karar varsa bunun da tapuya işlenmesini şart koşmakla, tapunun aleniyet ilkesinden hareketle Mede-ni Kanunun "Tescilin Hükümlerini düzenleyen 929 ve sonra gelen maddelerini ( ö-zellikle 931. maddeyi ) teyit etmektedir. Bu yönden 24. madde ihmal edilir, yönetim planına öncelik tanınırsa, doğabilecek sakıncalar ortadadır.
Bu kapsamda gözönünde bulundurulması gereken bir husus daha vardır. 0 da, yasanın 28. maddesinin 2814 sayılı Yasayla değişik 2. fıkrası hükmüdür. Bilindiği gibi, bu fıkra hükmüne göre yönetim planı bütün kat maliklerinin beşde dördünün oyu ile değişebilmektedir. Yasanın 24. maddesine rağmen yönetim planına öncelik ve üstünlük verildiği takdirde, daha önce, yasa gereği oybirliği ile düzenlenmiş bir yönetim planının kat maliklerinin 4/5'inin oyu ile 24. maddenin 2.fıkrasını bertaraf edecek nitelikte bir hüküm getirilerek, örneğin kütükte mesken olarak kayıtlı bağımsız bölümlerin birinde veya birden fazlasında 24. maddenin 2. fıkrasına göre oybirliği ile alınacak bir kararı da gerektiren iş, eğlence ve toplantı yerleri açılabilecektir. Bu yolda gerçekleşecek uygulama sözü edilen 24.maddeyi fiilen uygulamadan kaldıracak ve bu suretle kat mülkiyeti konusunda çok sayıda uyuşmazlıklara yol açacak, her defasında hakimin müdahalesi söz konusu olacak ve malikler arasındaki huzur ve barış ortamı bozulacaktır.
Bütün bu nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşü ile Hukuk Genel Kurulunun çoğunlukla verdiği karara karşıyım.
Üye  M.Adnan Selçuk
Üye Alparslan Nazlıoğlu
18. Hukuk Dairesi Başkanı Sait Rezaki
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Alacak tahsil] Vekalet sözleşmesinde zamanaşımı süresi başlangıcı 
  • 23.04.2024 00:24
  • [Mirasçılık] Abilerim babamı sokağa atıyor. Dedem tapuyu abilerimin üzerine yapmış. 
  • 22.04.2024 06:30
  • [Boşanma davaları] Vasi ataması hk. 
  • 18.04.2024 09:43
  • Beraat sonrası yurtdışı çıkış yasağı kaldırma sorunu 
  • 16.04.2024 15:18
  • [İcra takipleri] Icrada borçlunun yaptiği işlem zamanaşimini keser mi? 
  • 16.04.2024 14:18


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini