 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E:1994/18-710
K:1994/875
T:21.12.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YARGITAY KARARI
Taraflar arasındaki "kamulaştırma bedelinin artırılması" davacından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir Asliye 2. Hukuk Mahkemesince devanın kabulüne dair verilen 26.10.1993 gün ve 1992/998 E. 1993/653 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18. Hukuk dairesinin 22.2.1994 gün ve 1593/ 14352-1994/2173 sayılı ilanı ile; (...Dava konusu taşınmazların arsa olarak nitelendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemişse de Fahrettin Altay meydanı ile Hatay caddesinin birleştiği kürede bulunan ve bu konumu itibariyle İzmir'in en mutena yerlerinden birinde kain olan 8 parselin, İnciraltı gibi henüz imar yönünden ele alınmamış ve gelişmekte olan bir yerde olan dava konusu taşınmazların emsal alınmış, ve bu suretle yüksek değerlere ulaşılmış olması doğru görülmemiştir.
Dosyaya getirtilenemsal arasında 3. raporda incelenen 2919 ada 23 parsel dava konusu taşınmazla aynı semtte olup o da henüz imar uygulamasından geçmiş bulunduğuna göre karşılaştırmaya asıl bu emsalin alınması gerekirken geçerli hiç bir gerekçe gösterilmeden en uzak ve en pahalı emsalin karşılaştırmaya esas tutulması isabetli bir inceleme yapılmadığını göstermektedir.
Kabul şekline göre de ;
Emsal alınan 8 parsel imar parseli olup dava konusu taşınmazlar kadastro parseli bulunduğu ve bu husus bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere imar uygulamasında %35 zayiat vereceği kabul edildiği halde dava konusu taşınmazları 700 ile 1.000.000 TL./m² olarak
belirlenen dererlerinden İmar Kanununun 18/2 maddesi gereğince düzenleme ortaklık payının düşünülmesi, yanıltıcı sonuçlara götürecek biçimde ve yasanın sözü edilen maddesine aykırı olarak bu indirimin emsalin değerinden yapılması da doğru değildir.
Mahkemece yukarıda sözü edildiği üzere23 parselin somut emsal alınıp dava konusu taşınmazla karşılaştırması yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözemin de tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ:: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nün 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 21.12.1994 gününde, oybirliği ile karar verildi.