 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1994/16-157
Karar no : 1994/282
Tarih : 4.5.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki "kadastro tesbitine itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Göynün Kadastro Mahkemesi'nce davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 1.7.1992 gün ve 1990/46-1992/25 sayıl kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 16.Hukuk dairesinin 13.5.1993 gün ve 1992/8882-1993/5075 sayılı ilamıyla (...Kadastro sırasında 174 ada 5 parsel sayılı 21310 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle İbrahim Siyami K... (7/8 hisse) ve Mehmet K... (1/8 hisse) adlarına tesbit edilmiştir. Davacı vekili taşınmaz üzerindeki yeni binanın tamamen müvekkili tarafından yaptırıldığına ve taksim sözleşmesine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine 4.5.1992 tarihli fen bilirkişi krokisinde B harfi ile gösterilen evin davacıya aidiyatının beyanlar hanesinde şerh verilmesine davacının evin üzerinde bulunduğu taşınmazın kendi adına tescili talebinin reddine karar verilmiş hüküm davalı Siyami K... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine toplanan delillere ve kararda yazıl gerektirici nedenlere göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, Kadastro Hakimi itirazlı parsele ilişkin olarak düzenli sicil oluşturmakla yükümlüdür. Mahkemece muhdesat hakkında hüküm kurulduğu halde parselin kimler adına tescil edileceği ve pay oranları hükmünde gösterilmeyerek parsel hakkında sicil oluşturulmaması isabetsizdir. Öte yandan 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 31/3.maddesi uyarınca vekalet ücretinin tavanı taşınmaz malın değerine göre avukatlık ücret tarifesinin tanzim ettiği nisbi ücretin üzerinde olamayacağı öngörüldüğü halde mahkemece bu sınırlama dikkate alınmaksızın fazla ücrete vekalet takdir edilmesi de doğru değildir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle HUMK.nun 2494 sayılı yasa ile değişik 438/2.fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü.
Dava, kadastro tesbitine itirazdır.
Yerel Mahkemece, Özel Dairenin muhtesat hakkında hüküm kurulduğu halde parselin kimler adına tescil edileceği ve pay oranları hükümde gösterilmiyerek parsel hakkında sicil oluşturulmamasının isabetsizliğine değinen bozma sebebine uyuşmuş avukatlık parasına karşı olan bozma sebebine karşı ise direnilmiştir. Eş anlatımla direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önünde gelen uyuşmazlık avukatlık parası tayinine ilişkindir.
3402 sayılı Yasanın 31/3.maddesinde, keşif yapılmış ve taşınmaz malın değerinin tesbit edilmiş olması halinde avukatlık parasının ücret tarifesi de gözetilmek suretiyle bu değer üzerinden belirlenmesi gereği hükme bağlanmıştır. Davalı 10.1.01990 günlü ilk oturumda çekişme konusu evin yarı payının davacıya ait olduğunu ve buna yönelik davayı kabul ettiğini duruşma tutanağına alınan imzası ile kabul etmiştir. Davanın kabulle sonuçlanması halinde ise belirli koşullara göre avukatlık parasının hesaplanması da yine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7.maddesinde yazılıdır. Bu itibarla Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen avukatlık parasına ilişkin Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi doğru değildir. O halde bu konudaki usul ve yasaya uygun bulunmayan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : 1-Hükmüne uyulan bozma kararının 1.bendine karşı uyularak kurulan yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 16.Hukuk Dairesine gönderilmesine,
2-Bozmanın 2.bendinde yer alan avukatlık parası ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 4.5.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.